1. Ceza Dairesi 2013/5363 E. , 2014/1109 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme, 6136 sayılı Kanuna muhalefet.
HÜKÜM : TCK.nun 448, 59/2, 81/1-3, 31, 33, 40. maddeleri uyarınca 20 yıl 7 gün hapis cezası;
6136 sayılı Kanunun 13/1, 59/2, 81/1, 647 sayılı Kanunun 4, TCK.nun 72.maddeleri uyarınca 3.076.TL adli para cezası.
1- Sanık hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan hüküm yönünden;
Atılı suç, 765 Sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddeleri uyarınca yedi yıl altı aylık uzamış dava zamanaşımı süresine tabi olup, suçun işlendiği 18.12.2003 tarihinden inceleme tarihine kadar bu sürenin dolduğu anlaşılmakla, hükmün (BOZULMASINA), ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının, 765 Sayılı TCK.nun 102/4, 104/2 ve CMK.nun 223/8. maddeleri uyarınca (DÜŞÜRÜLMESİNE),
2- Kasten insan öldürme suçundan kurulan hüküm yönünden;
Dosya kapsamına göre; taksici olan maktulün suç tarihinde kafasına isabet eden beş adet tabanca mermisi ile aracının içinde öldürülüp cesedin ve aracın farklı yerlere bırakıldığı, maktulün cep telefonu ve cüzdanının bulunamadığı, soruşturma sırasında henüz sanıkla ilgili bir ihbar ya da işlem olmadığı halde, arkadaşı maktulün öldüğünü öğrenen sanığın, kolluk güçlerine müracaat ederek maktul ile aralarında alacak-borç ilişkisi olduğunu, banka hesabına bloke konulması nedeniyle maaşını çekemediğinden, maktule araştırması için maaşının bağlı olduğu banka hesap cüzdanını ve kimlik kartını verdiğini söylediği, tanık İlhan"ın da savunmayı doğruladığı, soruşturma devam
ederken, maktule ait 350 145 809 998 240 cihaz seri numaralı cep telefonunun, 01.01.2004 günü kullanılmaya başlanması üzerine yapılan araştırmada telefonun ikinci el telefon alım satım işi yapan tanıklar Erhan ve Oktay"a satılmak istendiği, ancak bedelde anlaşma sağlanamadığı, en son tanık Mevlüt’e, sanığın ismi ve bir kısım kimlik bilgileri yazılı, 2. el cep telefonu satış sözleşmesi ile satıldığı, telefonu satın alan Mevlüt"ün de bunu tanık Ayşe"ye sattığı, bu tarihten sonra telefonun değişik telefon kartları takılmak suretiyle kullanılmaya devam edildiği, ancak yapılan tüm araştırmalara karşın maktul ile sanık arasında olay gün ve saatlerinde herhangi bir irtibatın olduğu tespit edilemediği gibi olay yerinden alınan bir kısım materyaller ile de sanık arasında ilginin kurulamadığı, cep telefonu satış sözleşmesinde satıcı olarak, sanığa atfen atılan imzanın sanığa ait olmadığının Adli Tıp Kurumu raporu ile sabit olduğu, öldürme olayını gören tanığın olmadığı, sanık ile maktul arasında husumet olduğunu hiç kimsenin ileri sürmediği, tanıklar ..... aşamalarda çelişen beyan ve usule aykırı şekilde yaptırılan teşhislerinin öldürme olayına ilişkin değil, yalnızca maktule ait telefonu kendilerine satmak isteyen ve satan kişinin sanık olduğuna ilişkin beyanlarına itibar edilerek, sanığın kasten öldürme suçunu da işlediğinin kabul edilemeyeceği gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine ilişkin cezalandırılmasına yeter kesin kanıt bulunmadığı, suçu sanığın işlediği hususundaki şüphenin yenilemediği, bu nedenle, şüpheden sanık yararlanır ilkesi uyarınca, sanığın beraatına karar verilmesi yerine, delillerin hatalı takdir edilmesi suretiyle yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz dilekçesi ve duruşmalı incelemedeki temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce hilafına (BOZULMASINA), Bozma gerekçesine göre sanık hakkında verilen yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasına, 25/02/2014 gününde oybirliği ile karar verildi.
25/02/2014 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Esat Penpe"nin huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukat ..."nın yokluğunda 27/02/2014 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.