Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/17739
Karar No: 2015/13674
Karar Tarihi: 15.06.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/17739 Esas 2015/13674 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, işverenin işyerinde sigortasız çalıştığını iddia ederek tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme davayı reddetmiştir. Ancak Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, davacının istemine ilişkin özel bir yöntem olmamasına rağmen, davanın kamu düzenini ilgilendirdiği için özenle yürütülmesi gerektiğini belirterek, işyerinde gerçekten çalıştığını kanıtlamak için belgelerin araştırılması, tanık beyanlarının dikkate alınması ve çalışma olgusunun somut bir şekilde ortaya konması gerektiğini ifade etmiştir. Kararda, bu yöntemi sağlamak için hangi kaynakların kullanılması gerektiği de açıklanmıştır. Kanun maddeleri ise 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 79/10 ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 86/9. maddeleridir.
21. Hukuk Dairesi         2014/17739 E.  ,  2015/13674 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi



    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen ve eksik bildirilen sigortasız çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... Bakır tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    K A R A R

    Dava, davacının 01.08.1994-03.08.2010 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddi ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
    Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işverence davacı adına .. sicil numaralı işyerinden 06.07.1998 tarihinde ve ...sicil numaralı davalı işyerinde 26.01.2006 tarihinde işe başladığına dair işe giriş bildirgesinin verildiği, davacının .. sicil numaralı davalı işyerinden 06.07.1998-30.08.1998 tarihleri arasında bildirilen 54 günlük hizmetinin iptal edildiği, .. sicil numaralı davalı işyerinden 26.01.2006-04.09.2010 tarihleri arasında hizmetinin bildirildiği, .. sicil numaralı işyerinin 1998/2.dönem ve.. sicil numaralı işyerinin 2006/1-2010/9.ayları arasındaki dönem bordrolarının bulunduğu, davacı ile davalı işveren arasında 26.01.2006 tarihinden itibaren başlamak üzere belirsiz süreli iş sözleşmesinin imzalandığı, davacının esnaf muayene işlem formunu ibraz ettiği, bunun aslının, dayanağı belgelerin getirtilmediği, davacı ve davalı tanıklarının beyanlarının alındığı anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, davacının 06.07.1998-30.08.1998 tarihleri arasında davalı işyerinden bildirilen 54 günlük hizmetinin neden iptal edildiği davalı Kurumdan sorulup araştırılmadan, ihtilaflı dönemin tamamına ilişkin dönem bordroları getirtilmeden, işbu davanın kamu düzenine ilişkin olması sebebi ile çalışmaları bordrolarda kayıtlı re"sen tespit edilecek tanıkların beyanlarına başvurulmadan, komşu işyeri tanıkları tespit edilip beyanları alınmadan, davacının ibraz ettiği esnaf muayene işlem formunun aslı, dayanağı muayene evrakları, portör muayenesine ilişkin evraklar getirtilip incelenmeden ve her ne kadar davacının 01.08.1994-06.07.1998 tarihleri arasındaki talebi hak düşürücü süreye uğradığından bahisle reddedilmiş ise de, davacının davalı işyerindeki çalışmasının kesintisiz olarak devam ettiğinin anlaşılması halinde hak düşürücü sürenin söz konusu olmayacağı göz önünde bulundurulmadan karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
    Yapılacak iş, davacının 06.07.1998-30.08.1998 tarihleri arasında davalı işyerinden bildirilen 54 günlük hizmetinin neden iptal edildiğini davalı Kurumdan sorarak ilgili evraklarını getirtmek, davacının ibraz ettiği esnaf muayene işlem formunun aslını, portör muayenesine ilişkin evrakları getirtmek, ihtilaflı döneme ilişkin dönem bordrolarının tamamını istemek, bordrolarda kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, beyanı alınan tanıkların hizmet cetvellerini davalı Kurumdan istemek, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
    15.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi