11. Hukuk Dairesi 2015/7630 E. , 2016/2973 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada...... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 31/03/2015 tarih ve 2014/910-2015/203 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin “...’n” markalı tuz-karabiber değirmeninin endüstriyel tasarım hakkını almak için....’ne başvurduğunu, davalının ise bu tasarıma konu emtianın taklitlerini yurtdışından ithal ederek sattığını, davalının bu surette hem müvekkilinin sahip olduğu tasarıma iltibastan yararlandığını hem de “...”n” markasının piyasa gücünden yararlandığını, davalıya ihtara rağmen haksızlığın giderilmediğini ileri sürerek, tasarım hakkı başvurusu ile öncelik hakkına dayalı olarak müvekkilinin hak sahibi olduğu tasarıma konu ürünlerin davalı tarafından satışının önlenmesine, toplatılmasına, imhasına ve maddi zarar karşılığı şimdilik 10.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının dava ehliyetini bulunmadığını ve dava konusu emtiaların önceden kamuya sunulduğunu, yenilik ve ayırt edicilik vasıflarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının, dava dışı üretici.... firması ile yapılan distribütörlük anlaşması ile davaya konu ürünlerin Türkiye"deki tek satıcısının kendisinin olduğunu ileri sürmüş olup,kendisi adına tescilli bir endüstriyel tasarımı bulunmasa dahi tek satıcılık sözleşmesine dayalı olarak emtianın satışını yapma hakkını elinde bulunduran davacının haksız rekabet hükümleri çerçevesinde dava açma hakkının bulunduğu, davaya konu orjinal ürünler ile davalının mağazalarında satışa arz ettiği taklit ürün arasında TTK m. 56 vd. anlamında iltibas sebebiyle davacıda zarar ya da zarar tehlikesi yaratmasının söz konusu olduğu, ...."ın 2006 ve 2007 yıllarında yapmış olduğu taklit ürün satışlarını davacının gerçekleştirdiği varsayımı ile davacının kar mahrumiyetinin toplam 27.679,48 TL olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile talep doğrultusunda 10.000 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Somut olayda, davacı, tek satıcısı olduğu ürünlerin taklitlerinin davalı tarafından satışa sunulduğunu, kendisine ait orijinal ürünler ile davalı mağazasında satışa sunulan taklit ürünler arasında haksız rekabet teşkil edecek şekilde iltibas bulunduğunu ileri sürerek, davalı eyleminin önlenmesi ve tazminat isteminde bulunmuş olup, davalı da, davacı tarafından taklit ürün diye sunulan ürünün kendi mağazasından elde edilmediğini, bunu destekleyecek herhangi bir belge sunulamadığını, davacının nereden elde ettiği belli olmayan ürünler dikkate alınarak haksız rekabetin varlığının kabul edilemeyeceğini savunmuştur. Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de; dosya kapsamında davalının taklit ürün sattığına ilişkin fatura ve benzeri herhangi bir belge bulunmadığı gibi, davalı tarafından keşide edilen 03/08/2006 ve 09/09/2006 tarihli cevabi ihtarnameler ile ek rapor düzenlenebilmesi için 07/11/2013 tarihli ara karar üzerine davalı vekili tarafından sunulan 26/02/2014 tarihli dilekçe içerikleri, davalının söz konusu ürünün satışını yaptığını göstermez. Bu nedenle mahkemece, davacı tarafından ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 16/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.