Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/1656
Karar No: 2010/4656
Karar Tarihi: 11.10.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/1656 Esas 2010/4656 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/1656 E.  ,  2010/4656 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

    ... ile Hazine ve Kazancı Belediye Başkanlığı aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 28.12.2009 gün ve 239/421 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı, dava konusu taşınmazın ark olarak tesbit dışı bırakıldığını, arkın batısında 103 ada 2 parsel sayılı kendisine ait taşınmaz bulunduğunu açıklayarak tescil talep etmiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın ark niteliğinde olduğu açıklanarak davanın reddine karar verilmiştir.
    Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahallinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler ve davacı şahitleri davacıya ait taşınmazın doğusunda eskiden beri ark mevcut olduğunu, bu arkın 1 ila 1,5 m. genişliğinde bulunduğunu, arktan sonra kalan yerin davacının taşınmazı içinde olduğunu söylemişlerdir. Mahalli bilirkişi ve şahitler arkın mevcut olduğunu ifade ettiklerine göre, arktan sonra davacıya ait 103 ada 2 parsel arasında kalan yerin davacının zilyetliğinde bulunduğunun kabulü gerekir. Kadastro fen memuru bilirkişiler ile zirai bilirkişi de arktan sonraki kısmın davacının zilyetliğinde bulunduğunu ve halen tarımsal faaliyette kullanıldığını açıklamışlardır. Bu açıklamalar karşısında mahkemenin dava konusu taşınmazın ark niteliğinde olduğundan bahisle davayı reddetmesinde isabet bulunmamaktadır.
    Ancak, davacıya ait 103 ada 2 numaralı parselin tesbit tarihi 14.6.2006"dır. Davacı bu tarihten itibaren dava konusu yerin kendisine ait iken tesbit dışı kaldığını bildirmektedir. Bu nedenle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 7/4. maddesine göre, kadastro komisyonuna başvurarak bu yerin kendisine ait olduğunu açıklayarak itirazda bulunabilecekken veya bu konuda hak arama niteliğinde makul süresi içerisinde dava açabilecekken, tesbit tarihinden iki yıl geçtikten sonra 25.7.2008 tarihinde dava açmış olması makul süre olarak kabul edilemez. Davacı makul sürede başvurarak kadastrodan önceki zilyetliğe dayanamadığına göre, tesbit tarihinden sonraki zilyetliğe dayanabilir . Ne var ki; tesbit dışı bırakılma tarihinden dava tarihine kadar geçen davacının zilyetlik süresi TMK. nun 713/1. maddesi anlamında olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisap için yeterli bir süre değildir. Başka bir deyişle tesbit dışı kalma tarihinden itibaren davacının malik sıfatıyla 20 yılı aşan zilyetliğinden söz edilemez. Davanın bu nedenle reddine karar vermek gerekirken dava konusu taşınmazın ark niteliğinde olduğundan bahisle reddi doğru olmamıştır. Ne var ki, dava redle sonuçlanmış olup hüküm sonucu itibariyle doğru olmaktadır.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibariyle doğru olan yerel mahkeme hükmünün belirtilen sebeplerle ve değişik gerekçeyle ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 11.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi