Esas No: 2017/3769
Karar No: 2017/7981
Karar Tarihi: 20.11.2017
Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - nitelikli dolandırıcılık - görevi kötüye kullanmak - görevi ihmal - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/3769 Esas 2017/7981 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, nitelikli dolandırıcılık, görevi kötüye kullanmak, görevi ihmal
HÜKÜM : Mahkumiyet, düşme, beraat
Sanık ... müdafinin duruşmalı temyiz inceleme isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 318. maddesi gereğince koşulları bulunmadığından reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Sanıklar ..., ... ve ... haklarında resmi belgede sahtecilik suçundan mahallinde hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
I-Katılanlar ... ve.... A.Ş. vekillerinin temyiz istemlerine yönelik incelemede:
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..."e yüklenen resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık ve görevi kötüye kullanmak ve sanıklar ..., .... ve ..... yönünden ise müştekiler ... ve ..."a yönelik eylemleri nedeniyle yüklenen “resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık” suçlarından katılanlar ... ve .... A.Ş. nin doğrudan zarar görmediği ve adı geçen sanıklar yönünden kamu davasına katılma hakları bulunmadığı cihetle katılanlar vekillerinin sanıklar hakkında kurulan beraat, düşme ve mahkumiyet kararlarına yönelik vaki temyiz istemlerinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II-Katılanlar ....., .....Konut Yapı Kooperatifi ve.....ile ..... A.Ş. vekillerinin, sanıklar ..., ..., ..., ........ ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen beraat, sanıklar ..., ...,....., ..., ... ve ... hakkında dolandırıcılık, görevi kötüye kullanmak ve resmi belgeyi yok etmek suçlarından verilen zamanaşımı nedeniyle, sanık ... hakkında ise vefat sebebiyle verilen düşme kararlarına yönelik temyiz istemlerinin incelemesinde:
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklar ..., ...,........, ..., ... ve ..."a yüklenen “dolandırıcılık, görevi kötüye kullanmak ve resmi belgeyi yok etmek” suçlarının yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleşmesi, sanık ... hakkında ise 05.04.2011 tarihinde vefat etmesi nedeniyle açılan kamu davalarının düşürülmesi gerektiği ve sanıklar ..., ..., ..., ..... ve......"ye yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçlarına ilişkin elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılanlar ..... Kon. Yap. Koop, ... ve .....A.Ş. ve Hazine vekilleri ile sanıklar ... ve ... müdafilerinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
III-Sanıklar ... ve ... hakkında birleşen 2006/76 ve 77 esas sayılı, sanık ...... hakkında ise birleşen 2006/76 esas sayılı dosyalara konu sahtecilik eylemleri nedeniyle haklarında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıklar müdafilerinin temyiz istemlerinin incelemesinde:
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklara yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasıfları tayin, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri uyarınca mahkemece 765 ve 5237 sayılı Yasa hükümleri olaylara uygulanarak ortaya çıkan sonuçların denetime imkan verecek şekilde gösterilip birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasa belirlenerek sonucuna göre karar verilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
IV-Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafinin temyiz isteminin incelemesinde:
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulu"nun 2006/5-147 Esas, 2006/149 Karar sayılı 30/05/2006 tarihli kararı uyarınca, 01/06/2005 tarihinden önce işlenen suçlarda, 5237 sayılı TCK lehe kabul edilerek yapılan uygulamalarda, aleyhe olan ve infazı ilgilendiren 5237 sayılı TCK"nın tekerrüre ilişkin 58. maddesinin uygulanma olanağı bulunmadığının gözetilmemesi,
Yasaya aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Yasanın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin tatbikine ilişkin bölümün çıkartılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
V-Sanıklar ... ve ... haklarında, müştekiler ..., ..., ... ve .....A.Ş. yönelik eylemleri ile 08.09.2003 tarihli sahtecilik eylemleri, sanık ... hakkında birleşen 2006/79 esas sayılı dosyaya konu eylemi ve sanık ....... hakkında müşteki ..."na yönelik eylemi nedeniyle resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıklar müdafileri ve katılan ......vekilinin temyiz istemlerinin incelemesinde:
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar müdafileri ve katılan ........ vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Tapu dairelerinde düzenlenen resmi senetlerin kanunen sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgelerden olmadığı gözetilmeksizin, sanıklar hakkında verilen cezalarda 5237 sayılı TCK"nın 204. maddesinin 3. fıkrası uyarınca artırım yapılmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
Yasaya aykırı olup, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Yasanın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanıklar ... ve ... hakkında, müştekiler ..., ..., ... ve ..... A.Ş."ne yönelik fiilleri ve 08.09.2003 tarihli sahtecilik eylemleri ile sanık ..."nın birleşen 2006/79 esas sayılı dosyaya konu eylemleri nedeniyle haklarında kurulan hüküm fıkralarından 5237 sayılı TCK"nın 204/3. maddesinin tatbikine ilişkin bölümlerin tümden çıkartılması ve sonuç cezaların 3 yıl olarak belirlenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
VI-Sanıklar ... ve ... haklarında müştekiler ... ve ....."a yönelik eylemleri ile sanık ... .... hakkında müşteki ..."na yönelik eylemleri nedeniyle zincirleme biçimde resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıklar müdafilerinin temyiz istemlerinin incelenmesinde:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Tapu dairelerinde düzenlenen resmi senetlerin kanunen sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgelerden olmadığı, dolayısıyla sanıkların eyleminin suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nın 339/1 ve 80. maddeleri ile 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nın 204/2 ve 43. maddelerine uyan resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu, lehe yasanın 765 sayılı TCK"nın 339/1 ve 80. ve 5237 sayılı TCK"nın 204/2, 43/1, 53. maddelerinin somut olaylara ayrı ayrı uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi gerektiği ve 765 sayılı TCK"nın 339/1 ve 5237 sayılı TCK"nın 204/2. maddesinde öngörülen hapis cezalarının alt sınırları eşit ise de, 765 sayılı TCK"nın 80. maddesinde öngörülen artırım oranının asgari 1/6, 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesinde öngürülen artırım oranının ise asgari 1/4 olarak belirlenmesi karşısında, 5237 sayılı TCK"nın ilgili maddeleri uyarınca uygulama yapılmasının açıkça sanıkların aleyhine olduğu gözetilmeksizin, suçun nitelemesinde yapılan hata sonucu yazılı şekilde uygulama yapılmak suretiyle fazla ceza tayini,
Yasaya aykırı olup, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Yasanın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanıklar hakkında müştekiler ... ve ...."a yönelik eylemleri nedeniyle resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan hükümlerden 5237 sayılı TCK"nın 204/3. ve 53. maddelerin tatbikine ilişkin bölümlerin tamamen çıkartılması ve yine hükümlerden ""5237 sayılı TCK.nun 204/2 ve 43. vd. maddeleri ile yapılan uygulamaların çıkartılarak, yerlerine lehe olan ""765 sayılı TCK"nın 339/1. maddesi gereğince sanıkların 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına, aynı Yasanın 80. madde uyarınca 1/6 oranında artırım yapılarak 3 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve sanıklar hakkında 765 sayılı TCK"nın 59. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına"" ibarelerinin yazılması suretiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
VII-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında dolandırıcılık suçundan verilen beraat ile sanıklar.... ve ..... hakkında müşteki ..."a yönelik eylemleri nedeni ile resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde:
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ..."a yüklenen dolandırıcılık suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 104/2 maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden hüküm tarihine kadar, sanıklar ... ve ... hakkında ise, yüklenen “memur olmayan kimsenin resmi belgede sahteciliği” suçunun 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren ve lehe olan 5237 sayılı TCK’nın 204/1. maddesinde öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu aynı kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihi olan 30.03.2004 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanıklar ..... ve ... ile katılan hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasa"nın 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı kanunun 322.maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkında dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından açılan kamu davalarının 765 sayılı TCK"nın 102/4 , 104/2, 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e , 67/4 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
VIII-Sanıklar ..., ... hakkında müşteki ..."na yönelik, sanık ... hakkında ise katılan ... ve 26.03.2004 tarihli müşteki ...."a yönelik sahtecilik eylemleri nedeniyle kurulan mahkumiyet hükümleri ile sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesine gelince;
1-Sanık ..."nın,..... Yapı Koop. adına kayıtlı .... Ada 1 Parselde kayıtlı C blok 10 ve 32 nolu bağımsız bölümlerin katılan ..."e satışı için kooperatif yetkilileri ..... ve ... adına düzenlenen .... Noterliğince tanzim edilmiş 15.08.2003 tarih ve 12454 sayılı vekaletnameye istinaden 18.08.2003 tarih ve 6232 yevmiyeli resmi senedin tanzim edilerek katılan adına tescil işlemi yapılmasından ibaret eylemlerinin, zincirleme şekilde kanunen sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgelerde sahtecilik suçunu oluşturduğu ve 5237 sayılı TCK"nın 43. madde uyarınca artırım yapılması gerektiği gözetilmeyerek yazılı şekilde eksik ceza tayin edilmesi,
2-Sanık ..."nın, katılan ... adına tapuda sahte belgelerle yolsuz tescil edilen .... Ada 1 Parselde kayıtlı C blok 10 nolu dairenin .... adına 26.03.2004 tarih ve .... yevmiye numarası ile satışının yapıldığı, bu bağlamda düzenlenen resmi senette imzaların eksik olup hükmün esasını oluşturan suça konu sahte tapu senedini düzenlemekten ibaret eylemin, suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nın 341/1. madde ve fıkrası kapsamında resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden lehe yasa değerlendirmesinin anılan yasanın 339/1.maddesi ile yapılması suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Sanıklar ....ve.... hakkında .... Ada 1 Parselde kayıtlı B blok 30 nolu dairenin .... Yapı Koop. Adına kayıtlı iken 23.07.2003 tarih ve ....yevmiye numaralı işlem ile müşteki ..."na satıldığı, ancak yevmiye numarasının defterde başka bir işleme ait olduğu, resmi senedin ise resmi senet sicilleri arasında bulunmadığı, satış ve tescilin yolsuz yapıldığı, sahte vekaletname ile yolsuz olarak müşteki İhsan adına tescil edilen 30 nolu dairenin daha sonra 28.07.2003 tarih ve .... yevmiye ile ... adına satıldığı görülmesine rağmen, yevmiye kaydının başka bir işleme ait olduğunun iddia ve kabul olunması, yapılan incelemede müşteki İhsan"ın beyanına göre, kendi adına taşınmaz alımı için ..... Noterliğinin 21/07/2003 tarih .... yevmiye numaralı vekaletnamesi ile sanıklar ... ve ....yi vekil tayin ettiğini, akabinde vekillerin 70.000,00 TL karşılığında.... ilçesi ..... Ada 1 parsel B blok 7.kat 30 numaralı taşınmazı satın alıp adına tescil ettirdiklerini ve tapu senedini kendisine gönderdiklerini, .... Tapu Sicil Müdürlüğüne gittiğinde taşınmazın 28/03/2003 tarih .... yevmiye numarası ile ..."a satılarak tescil edildiği ifade etmesi, müşteki tarafından adı geçen sanıkların vekil tayin edildiği vekaletnamede bir sahtecilik olmadığının anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, suça konu satış işlemlerinin kim tarafından ne şekilde gerçekleştirildiği hususları müşteki ve sanıkların ayrıntılı beyanlarına başvulup tapu idaresine sorularak gerektiğinde belgeler üzerinde imza ve yazı incelemesi yaptırılmak suretiyle açıklığa kavuşturulmasından sonra sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin ve sanıkların atılı şuçu ne şekilde işledikleri gerekçeleri ile karar yerinde tartışılmaksızın eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hükümler verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulu"nun 2006/5-147 Esas, 2006/149 Karar sayılı 30/05/2006 tarihli kararı uyarınca, 01/06/2005 tarihinden önce işlenen suçlarda, 5237 sayılı TCK lehe kabul edilerek yapılan uygulamalarda, aleyhe olan ve infazı ilgilendiren 5237 sayılı TCK"nın tekerrüre ilişkin 58. maddesinin uygulanma olanağı bulunmadığının gözetilmeden, sanık ... hakkında yazılı şekilde tekerrür hükümlerinin uygulanması,
4-Sanık ..."in sahte tapu senedine imza atmak suretiyle memur olan sanıkların eylemine iştirak ettiği iddiasıyla açılan kamu davası sonucunda, mahkeme her ne kadar sanığın mahkumiyetine karar verilmiş ise de, sanığın savunmasında, suçlamayı kabul etmeyerek, kardeşi ile birlikte arazi almak istediğini, müşteki kooperatife ait bu araziye alıcı olarak talip olduğunu, kooperatif yetkililerinin geldiğini, kendilerini daha önceden tanımadığını, ..."nin aracı olduğunu, yetkilileri ile tapuda konuştuklarını ve fiyatta anlaştıklarını, tapuda imzaların atılarak paraların ödendiğini, bu şekilde araziyi satın aldığını ifade etmesi karşısında, tüm dosya kapsamından, sanığın savunmasının aksini gösterir cezalandırılmasına yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delillerin bulunmadığı gözetilmeksizin, beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması,
5-5237 sayılı TCK"nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ... müdafileri ile sanık ... ve katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.