Rüşvet vermeye teşebbüs - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/4018 Esas 2016/4847 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/4018
Karar No: 2016/4847
Karar Tarihi: 10.05.2016

Rüşvet vermeye teşebbüs - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/4018 Esas 2016/4847 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2014/4018 E.  ,  2016/4847 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Rüşvet vermeye teşebbüs
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Ceza yargılaması sonucunda mahkumiyet kararı verilebilmesi için suç oluşturan fiilin sanık tarafından işlendiğinin hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak, herkesi inandıracak biçimde kanıtlanması ve şüphenin masumiyet karinesinin gereği olarak sanık lehine değerlendirilmesi gerektiği (Anayasa m. 38/4, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi m. 6/2, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi m. 11, Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi m. 14/2), sanığın aşamalarda değişmeyen savunması, 20/09/2010 tarihli olay tutanağı içeriği, Ünal Bolat"ın soruşturma aşamasında alınan ifadesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, savunmasının aksine sanığın görev gereklerine aykırı hareket etmeleri için tanıklara menfaat temin etmeye teşebbüs ettiğine dair şüpheden uzak, kesin, inandırıcı ve yeterli delil bulunmadığı anlaşılmakla, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince beraati yerine yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    5237 sayılı TCK"nın 6352 sayılı Yasa değişikliği öncesinde rüşveti tanımlayan 252/3. maddesinde "rüşvet, bir kamu görevlisinin, görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır" denilerek sadece nitelikli rüşvete yer verildiği, kamu görevlisinin yapması gereken işi yapması ya da yapmaması gereken işi yapmaması için yarar sağlamasının veya kişilerin bu şekildeki iş için kamu görevlisine çıkar temin etmelerinin rüşvet tanımından çıkarıldığı gözetilmek suretiyle, rüşvet suçuna konu para teklifinin kamu görevlisi olan müştekilere görevlerinin gereklerine aykırı olan bir işi yapmaları için verilip verilmediği hususunun hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve buna bağlı olarak suç niteliğinin tayini bakımından, sanık hakkında adli veya idari bir işlem yapılıp yapılmadığı hususu araştırılmadan mahkumiyet hükmü kurulması,
    Suç tarihi itibariyle sabıkasız olan sanığın, duruşma tutanaklarına yansımış olumsuz bir hali bulunmadığı gibi eylemi nedeniyle somut zarar oluşmadığı da nazara alınarak; kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık nedeniyle yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, CMK"nın 231/6. maddesindeki objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeksizin, hangi somut veri ve olgulara dayanıldığı da gösterilmeden “yasal olarak uygulanması mümkün olmadığından ..." şeklindeki soyut ve yetersiz gerekçelerle hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.