16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/674 Karar No: 2018/3600 Karar Tarihi: 24.10.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/674 Esas 2018/3600 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen 2018/674 E. sayılı kararda, suçun silahlı terör örgütüne üye olmak olduğu belirtilmiştir. TCK 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK 62, 53, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararının istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddedildiği belirtilmiştir. Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildiği ve ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensupları tarafından kullanılan bir ağ olduğu ve örgütle bağlantısı olanların tespiti için teknik verilerin kullanılabileceği vurgulanmıştır. Bu kapsamda, sanığın ByLock kullanıcısı olduğunun yetersiz delillere dayanarak hüküm kurulmasının hatalı olduğu belirtilmiştir ve kararın bu sebeple bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise TCK 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK 62, 53, 58/9 ve 63. olarak belirtilmiştir.
16. Ceza Dairesi 2018/674 E. , 2018/3600 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62,53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE, Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının kabul edildiği gözetilmekle, ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporu getirtilip değerlendirilerek duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz ByLock sorgu tutanakları ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan alınan kayıtlara dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebepten dolayı hükmün BOZULMASINA, 24.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.