11. Hukuk Dairesi 2016/2375 E. , 2016/2924 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada.... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 19.02.2015 tarih ve 2014/292-2015/55 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili....çalışanı ... (...)"ın 16/05/2007 tarihinde yapmış olduğu işlemler ile müvekkillerine ait vadeli hesaptaki mevduatları vadesinden önce bozmak suretiyle zimmetine geçirdiğini, .... Cumhuriyet Başsavcılığı"na şikayette bulunulduğunu, davalı bankanın çalışanının eylemlerinden sorumlu olduğunu ileri sürerek, müvekkillerine ait hesaptan banka çalışanı tarafından zimmete geçirilen 52.084,00 TL"nin tüm getirileri ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ... bakımından aktif husumet ve ehliyet itirazı olduğunu, hesabın yalnızca diğer davacı ... ...."na ait bulunduğunu, davacının hesabı kapatırken tediye fişini imzalamayı unuttuğunu ve daha sonra şubeye gelerek imza attığını, tediye fişi üzerindeki imzanın ibra niteliğinde olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar hesabın davacı ..... adına devam ettiği süreçte, davaya konu miktar davalı banka personeli tarafından haksız fiille alınmış ise de, kayden hesabın yalnızca davacı ..... adına bulunmasının hukuka uygun bir işlemle gerçekleşmediği, bu yönde bir talimatının olmadığı, teselsül sözleşmesi gereği talimat olmaksızın yapılan işlemin geçerli olmayacağı gerekçesiyle, davanın kabulü ile, 52.084,00 TL"nin 05/10/2007 tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2.668,38 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 16.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.