Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2013/23112 Esas 2014/14895 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/23112
Karar No: 2014/14895
Karar Tarihi: 09.04.2014

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2013/23112 Esas 2014/14895 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme kararı, bir kişi hakkında konut dokunulmazlığını bozma ve yaralama suçlarından verilen hükümlerin incelenmesi üzerine verilmiştir. Konut dokunulmazlığını bozma suçundan verilen hüküm açıklanmasının geri bırakılması kararı olduğundan kararın temyiz edilemeyeceği, ancak itiraz yolu açık olduğu belirtilmiş ve dosya mahkemeye iade edilmiştir. Yaralama suçundan verilen hükümde ise, diğer itirazların reddine karar verilmiş ancak, sanığın ceza süresinin alt sınırının 5 yıl hapis cezası olduğu ve savunmasının talimat yoluyla alındığı gerekçesiyle yargılama sürecinde yapılan hatalar nedeniyle hüküm bozulmuştur. Ayrıca, sanığın olaydan önce müştekinin kendisine saldırdığını ve hakaret ettiğini savunduğu durumda, olayın çıkış nedeni ve gelişimi üzerinde durulup, sanık lehine olan haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: CMK'nin 231/12. maddesi, 5271 sayılı CMK'nin 196/2 maddesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 87/1-c-son maddesi ve TCK'nın 29. maddesi.

3. Ceza Dairesi 2013/23112 E. , 2014/14895 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
1)Konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
CMK"nin 231/12. maddesi gereğince “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir” hükmü gereğince kararın temyiz kabiliyeti olmadığından ve ancak itiraz yolu açık bulunduğundan, dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
2)Yaralama suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
a)Sanığın üzerine atılı 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 87/1-c-son maddesinde öngörülen cezanın alt sınırının 5 yıl hapis cezası olması nedeniyle, savunmasının yargılamayı yapan mahkemece alınması gerektiği gözetilmeyerek, savunmasının talimat yoluyla alınması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 196/2 maddesine muhalefet edilmesi,
b)Sanığın olaydan önce müştekinin kendisine saldırdığını ve hakaret ettiğini savunması karşısında olayın çıkış nedeni ve gelişimi üzerinde durularak bu husus nedeniyle sanık yararına TCK"nin 29. maddesince haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 09.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.