Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2014/10246 Esas 2017/6416 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/10246
Karar No: 2017/6416
Karar Tarihi: 06.12.2017

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2014/10246 Esas 2017/6416 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2014/10246 E.  ,  2017/6416 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : 2. Çocuk Mahkemesi
    Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
    Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1- 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine göre, tebligatın bilinen en son adrese yapılması gerekir. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır. Buna göre, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı hükmedilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına ilişkin Mersin Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından çıkarılan davetiyenin sanığın 05.12.2012 günü alınan savunmasında belirttiği aynı zamanda bilinen en son adresi olan .... .... Daire:1 Akdeniz/Mersin” adresi yerine anılan yasal düzenlemeye uyulmadan soruşturma aşamasında bildirdiği ve doğrudan mernis adresi olarak gösterilen “.... Akdeniz/Mersin” adresine “adresten taşındığı” da belirtilerek 21/2. maddeye göre muhtara tebliğ edildiği, yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı anlaşıldığından, sanık hakkında denetimli serbestlik tedbirinin infazının devamına karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devam edilerek mahkûmiyet hükmü kurulması,
    2- TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymayan sanık hakkında davaya devam edilerek hüküm verileceği öngörüldüğünden; duruşma için sanığa gönderilen davetiyenin “tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının iddia edilmesi nedeniyle, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunması veya diyeceklerini duruşma gününe kadar yazılı olarak bildirmesi gerektiği, mazeretsiz olarak duruşmaya gelmediği ve diyeceklerini yazılı olarak bildirmediği takdirde tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığı kabul edilerek hakkında cezaya hükmolunabileceği” uyarısı ile birlikte duruşma tarihi ve saati yazılarak sanığa tebliğ edilmesi gerektiği gözetilmeden, belirtilen nitelikte uyarıyı içeren davetiye tebligatı yapılmadan ya da sanık dinlenmeden mahkûmiyet hükmü kurulması,
    Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 06.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.