MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

... ile katılan şirket arasında akdedilen sözleşmeden kaynaklı alacağa ilişkin olarak,.... İcra Müdürlüğü‘nün 2009/371 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yürütüldüğü, icra takibi sırasında ... ile katılan şirket arasında 31.03.2010 tarihli ibraname düzenlendiği, ibranamenin alt kısmına el yazısı ile "Sayıştay denetçilerinin yapmış olduğu KDV tevkifatı ve stopaj kesintilerinin yatırıldığına dair makbuz firmaya belediye tarafından getirilecek ve teminatlar iade edilecektir" şeklinde şerh düşüldüğü, katılan şirketin ibranameye rağmen icra takibinden vazgeçmemesi üzerine, belediyede muhasebe yetkilisi olarak görevli sanık ..."in, belge aslı üzerinde bulunan el yazısı ile yazılı kısmı kapatarak ibranamenin fotokopisini çekmek suretiyle aslı gibidir onayı yaptıktan sonra, suça konu belgeyi kurum avukatına verdiği ve bu belge aracılığı ile icra takibinin durdurulmasının talep edildiği, sanığın bu şekilde özel belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; Kavak İcra Hukuk Mahkemesi‘nin 09.12.2011 tarih ve 2011/19 Esas-2011/15 Karar sayılı ilamı ile Belediyece yapılan takibin durdurulması talebinin reddine karar verilmesine müteakip, yerel mahkemenin red kararının temyizi üzerine Yargıtay 12.Hukuk Dairesi"nin 30.01.2013 tarih ve 2012/33476 Esas-2013/2863 Karar sayılı ilamında, “...alacaklının borçludan herhangi bir hak ve alacağının kalmadığı, bu belgenin ibra niteliği taşıdığı, belgede tarafların birbirini her konuda ibraz ettiklerinin açıkça belirtildiği, dolayısı ile bu ifadelerin takip konusu hak ve alacağın kalmadığını içerdiği, Cumhuriyet Savcılığına sunulan aslı gibidir tasdikli örnekte bu eklenti yazının bulunması sebebiyle bunun geçerli olduğunun kabul edilmesi halinde dahi, burada geçen ifadelerde makbuz verileceği ve teminatların iade edileceği yazmakta olup, ibranamenin şarta bağlandığı, aksi takdirde geçerli olmayacağı yönünde ve yukarıda yazılı borcun ödendiği ve borçlunun kesin ibra edildiği ifadelerini ortadan kaldıran bir anlam bulunmadığı“ gerekçesiyle yerel mahkemenin red kararının bozulduğu, bu doğrultuda suça konu ibraname üzerinde değişiklik yapılmayıp mevcut hali ile kullanıldığında dahi, sözkonusu ibranameye istinaden takibin iptal edilmesi gerektiği, belgenin tahrif edilerek kullanılmasının faydasız sahtecilik niteliğinde olduğu anlaşılmakla, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, sonucu itibarıyla doğru olan beraat hükmünün istem gibi ONANMASINA, 20.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.