17. Ceza Dairesi 2016/19030 E. , 2018/15799 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanık ... hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanık hakkında hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 143, 35 maddeleri uyarınca hükmolunan 2 yıl 9 ay 22 gün cezadan aynı Yasa"nın 62. maddesi gereğince 1/6 indirim yapılarak netice cezanın 2 yıl 4 ay 3 gün yerine 1 yıl 16 ay 3 gün olarak belirlenmesi ve 116/2-4, 119/1-c maddeleri uyarınca hükmolunan 2 yıl 8 ay hapis cezasından 62. madde gereğince 1/6 indirim yapılırken netice cezanın 2 yıl 2 ay 20 gün yerine 1 yıl 14 ay 20 gün olarak belirlenmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; isnat edilen suçların, sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usûl ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın tekerrüre esas alınan Gaziantep 4. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2011/633 Esas 2011/264 Karar sayılı 6 yıl 3 ay hapis cezasına ilişkin ilamının incelemeye konu suç tarihinden sonra 01/04/2013’te kesinleşmesi sebebiyle TCK’nın 58/1. maddesi uyarınca tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
2-Yargılama giderlerinin her bir sanığın sebep olduğu tutar kadar ayrı, ayrı yükletilmesi gerektiği gözetilmeden, “Eşit olarak” alınmasına karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
3-Kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 53/1-c bendinde belirtilen haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yalnızca, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
4-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 58. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş sanık ...’un temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas alınabilecek başkaca ilamı olmaması göz önünde bulundurularak hüküm fıkrasından tekerrüre ilişkin bölümün çıkartılması ve T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların hükümden çıkartılması ile yerine "TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" cümlesinin eklenmesi ve yargılama giderlerine ilişkin bölümün hükümden çıkarılması, yerine ‘her bir sanıktan yapılmasına sebebiyet verdiği yargılama giderlerin ayrı ayrı, ortak giderlerin eşit olarak tahsil edilmesine’ cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında mala zarar verme ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
A-Sanık ... hakkında mala zarar verme ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilireni kullanması suçları açısından;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Mala zarar verme suçundan hüküm kurulurken, sanığa mahkemece katılan ...’in iş yerine girilirken kilit ve kapıya verilen zarar olarak bildirdiği 200,00 TL’yi ödemesi halinde uygulanacak etkin pişmanlık hükümleri ve sonuçları bildirildikten sonra 13.06.2013 tarihinde katılanın zararının giderildiğine ilişkin dekontun mahkemeye sunulmuş olmasına rağmen hakkında TCK’nın 168/2. maddesi uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Mala zarar verme suçundan kurulan hükümde, sanığın tekerrüre esas alınan Gaziantep 4. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2011/633 Esas 2011/264 Karar sayılı 6 yıl 3 ay hapis cezasına ilişkin ilamının incelemeye konu suç tarihinden sonra 01/04/2013’te kesinleşmesi sebebiyle TCK’nın 58/1. maddesi uyarınca tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
3-Mala zarar verme suçundan hüküm kurulurken uygulama maddesinin TCK"nın151/1. yerine 116/4 olarak yazılması suretiyle hükümde karışıklığa sebebiyet verilmesi
4-Sanığın, kardeşi ..."un kimlik bilgilerini vererek hakkında bu isim ile kamu davası açılmasına neden olduktan sonra, 09/02/2011 tarihli ilk oturumda bu kez ... olmadığını söyleyerek ancak yine gerçek kimlik bilgilerini saklayarak diğer kardeşi ..."un kimlik bilgilerini kullanarak savunmasını yaptığı ancak 09/03/2011 tarihli oturumda gerçek kimlik bilgilerini söylemesi karşısında; Erdal"a karşı eylemi nedeniyle hakkında TCK"nın 269/3-a, Mehmet"e karşı eylemi nedeniyle hakkında TCK"nın 269/1. maddesinin uygulama olanağının tartışılmaması,
5-Sanık hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan kurulan hükümlerde, adli sicil kaydında bulunmayan bir ilamın tekerrüre esas alınmış olması,
6-Yargılama giderlerinin her bir sanığın sebep olduğu tutar kadar ayrı, ayrı yükletilmesi gerektiği gözetilmeden, “Eşit olarak” alınmasına karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
7-Kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 53/1-c bendinde belirtilen haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yalnızca, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
8-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 58. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
B-Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.11.2018 tarih ve 2018/339 Esas, 2018/536 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, başka suçtan Osmaniye 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olduğu anlaşılan sanık ... ve Çorum L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olduğu anlaşılan sanık ...’ın duruşmadan vareste tutulma hakkının hatırlatılmadığı ve vareste tutulma talebi de bulunmadığı halde, hükmün açıklandığı 11/01/2016 tarihli son oturumda hazır bulundurulmadan hükümlülüklerine karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 196. maddesine aykırı davranılarak savunma haklarının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ...’in temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sanıklar ... ve ... açısından diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin tebliğnamaye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 06.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.