20. Hukuk Dairesi 2015/9628 E. , 2016/2508 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi vekili, 19/06/2006 tarihli dava dilekçesi ile, tapuda davalılar adına kayıtlı ... ilçesi, ... mevkii 45 parsel sayılı 445592,00 m² yüzölçümlü taşınmazın kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığı iddiasıyla tahdit içinde kalan kısmının tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline ve davalıların müdahalesinin önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne, 45 parsel sayılı taşınmazın 01/08/2007 tarihli bilirkişi rapor ve krokisinde (B2) ile gösterilen 78572,15 m², (C2) ile gösterilen 3744,25 m² ve (D2) ile gösterilen 15280,57 m² yüzölçümündeki bölümlerinin tapu kaydının iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına tesciline, bu bölümlere davalıların müdahalesinin önlenmesine karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kesinleşen tahdide dayalı tapu iptali ve tescil niteliğindedir.
Yörede 1947 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 10/05/1988 tarihinde kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması ile herhangi bir nedenle sınırlanma dışında kalmış ormanların kadastrosu bulunmaktadır.
Temyiz incelemesi aynı gün yapılan .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/236 E. - 2014/549 K. sayılı dosyasında davacı ... Yönetiminin aynı iddiayla ... ilçesi, ... mevkii 63 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptaline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1949/47-419 sayılı ilâmının taraflar arasında kesin hüküm niteliğinde olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ve hüküm Dairemizin 01/03/2016 gün ve 2015/5380-2496 sayılı ilâmıyla onanmıştır.
Mahkemece, hükme esas alınan uzman bilirkişi raporunda, 1947 yılında yapılan orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı, 1988 yılında yapılan orman kadastrosu ve 2/B uygulaması sırasında ise bir kısmının orman sınırları dışında bırakıldığı, 1988 yılı haritaları üzerinden uygulama yapılarak taşınmazın kısmen orman sınırları içinde kaldığı belirlenmiş ve buna göre davanın kabulüne karar verilmişse de; Dairenin iade kararı üzerine dosyaya gönderilen ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1949/47-419 sayılı dosyasında, temyize konu dosyanın davalıları ve 45 sayılı parselin tapu malikleri olan davalılar tarafından Orman Yönetimi aleyhine tapuya dayalı olarak açılan orman kadastrosuna itiraz davasının yargılaması sonunda, davacıların tutunduğu kestanelik ve zeytinlik niteliğindeki, sonradan 45 sayılı parselin de tesbitine esas alınan tapu kaydının dayanağı Temmuz 1936 tarih 11 sıra numaralı tapu kapsamında kalan ve 24-26 paftalarda yer alan iki parça taşınmazın orman sınırı dışına çıkarılmasına karar verildiği ve kararın .. Dairesince onandığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, sözü edilen dosyanın taraflar arasında kesin hüküm oluşturacağı düşünülmeden, yeniden araştırma ve inceleme yapılarak karar verilmiş olması doğru değildir.
O halde, mahkemece, önceki bilirkişiler dışında bir fen elemanı ve üç orman bilirkişi yardımıyla yeniden yapılacak keşifte, kesinleşen 1949/47 sayılı dosyaya ait kroki ile sonradan 1976 yılında yapılan arazi kadastrosunda düzenlenen 45 sayılı parsele ait paftanın ölçekleri eşitlenip, birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle zemine uygulanmalı, hangi bölümlerin orman sınırı dışına çıkarıldığı, bu bölümlerin 45 sayılı parselin çap sınırı içinde kalıp kalmadığı belirlenmeli, 45 sayılı parselin çap sınırı içinde kalan bölümler yönünden HMK"nın 303. maddesi hükmü gereğince kesin hüküm bulunduğu gözönünde bulundurulmalı, orman sınırı dışına çıkarılan yerler 45 sayılı parselin sınırları dışında kalıyorsa, o takdirde 1949/47 sayılı dosyaya getirtilmiş olan 1947 yılı orman kadastro haritası ve 1988 yılında kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulama haritası, yine pafta ile çakıştırılarak, çekişmeli taşınmaz ve çevresini ilgilendiren en az 5-6 orman sınır noktası görülecek biçimde, 63 sayılı parselin bu haritalara göre konumu ve orman sınırı içinde kalıp kalmadığı belirlenmeli, bundan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usûl ve kanuna uygun olmayan hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 01/03/2016 günü oy birliğiyle karar verildi.