14. Hukuk Dairesi 2020/3622 E. , 2021/560 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.01.2015 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davalı Hazineye yöneltilen davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... hakkındaki dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 10.03.2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davacının 278 parsel sayılı taşınmazı 27.09.2012 tarihinde satın aldığını, satın alma sırasında taşınmaz kaydında ipotek, tedbir, haciz vs. herhangi bir şerh bulunmadığını, daha sonra bir işlem için tapuya başvurduğunda kayıtta 31.10.2008 tarih ve 17399 yevmiye numaralı 28.000,00 TL bedelli ipotek şerhi bulunduğunu ve ipoteğin paraya çevrilmesi için ... 3. İcra Müdürlüğünün 2013/2249 Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, taşınmaz satışının yapılacağını öğrendiğini ileri sürerek, taşınmaz kaydına davacı satın aldıktan sonra konulan 31.10.2008 tarih ve 17399 yevmiye numaralı 28.000,00 TL bedelli ipoteğin kaldırılmasını istemiştir.
Davalı Hazine vekili, davanın husumet nedeniyle reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, ipoteğin tapu tarafından sehven kaldırılması nedeniyle davacının kısıtlama olmaksızın dava konusu yeri satın aldığını, davalının herhangi bir kusuru bulunmadığını, ipotek halen mevcut olduğundan ve kaldırıldığından habersiz olarak icra takibi başlattığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen 17.05.2016 tarihli hüküm davalılar vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce 02.10.2019 tarihli ilam ile "Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine, Tapu Müdürlüğüne yöneltilen davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir" gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalı Hazine yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... ..."ya yönelik davanın kabulüne ilişkin 17.05.2016 tarihli hüküm kesinleştiğinden bu davalı yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Hükmü davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Dava konusu 278 parsel sayılı taşınmazın kaydına 31.10.2008 tarihinde ... lehine ve o tarihteki maliki ... aleyhine borcuna karşılık 13799 yevmiye numaralı işlem ile 28.000,00 TL bedelli ipotek tesis edilmiştir. Bilahare 19.07.2010 tarih ve 11545 yevmiye numaralı işlem ile söz konusu alacak ve ipotek hakkı ..."ya temlik edilmiştir.
Tapu kaydına göre 18.10.2011 tarihinde ipoteğin terkin edildiği, taşınmaz üzerinde hiçbir kısıtlama bulunmadan 27.09.2012 tarihinde taşınmazın davacı ..."a tapuda satış işleminin yapılmasından sonra Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından ipotek kaydının sehven silinmesine ilişkin hata fark edilince bu kez aynı ipoteğin ... oğlu ..."ya temlik edildiği şeklinde yeniden yazı yazılarak tapu kaydına tekrar aynı tarih ve yevmiye numarası ile işlendiği ve bu ipoteğe dayalı olarak ... tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
... lehine tapu kaydında bulunan ipoteğin davalı ..."nın müdahalesi bulunmadan silinmesi ve sonraki bir tarihte Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından re"sen tapu kütüğüne ipotek şerhinin tescilinde bu ipoteğin lehtarı olan ..."nın kusuru bulunmamaktadır. ... kendi eylem ve işlemleri ile davanın açılmasına sebebiyet vermemiş olduğundan yargılama giderleri ile sorumlu tutulması doğru görülmemiş ise de, bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerekmediğinden HUMK"nun 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, hükmün 3. bendinde yazılı ... kelimesinin hükümden çıkarılarak yerine "..." yazılması, 4. ve 5. bentlerinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine "yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına" ve "davacı taraf lehine avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına" yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.