23. Hukuk Dairesi 2018/836 E. , 2020/4305 K.
"İçtihat Metni"Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı şirket vekili Avukat ... ile davacı şirket vekili Avukat ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, kablo tv hizmetlerinin davalı şirkete devrine ilişkin olarak taraflar arasında düzenlenen 18.05.2005 tarihli protokolde, IP bloklarının davalı şirkete 31.12.2005 tarihine kadar ücretsiz, bu tarihten sonra ise ücreti karşılığında kullandırılacağının düzenlendiğini, davalı şirketin bugüne kadar söz konusu ücretleri ödemediğini, gönderilen faturaları iade ettiğini, IP bloklarının, kablo tv altyapısının mütemmim cüzü ya da eklentisi olmadığını, alt yapının internete erişimini sağlayan adres niteliğinde olduğunu ve internet erişimi için müvekkili şirket tarafından kiralandığını, dolayısıyla bu kullanım ücretinin müvekkiline ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, gecikme faizi ile birlikte toplam 6.303.506,79 TL’nin, asıl alacağa dava tarihinden itibaren gecikme faizi uygulanmak suretiyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, ... A.Ş. özelleştirilirken, kablo tv ve kablo internet hizmetleri özelleştirme kapsamı dışında bırakılarak, bu hizmetlerin, tüm hisseleri hazineye ait olan müvekkil şirketçe ve yine devlet eliyle yürütülmeye devam edileceğinin öngörüldüğünü, bu kapsamda halihazırda abonelere hizmet vermeye özgülenmiş IP adresleri üzerinden faaliyetlere devam edildiğini, IP bloklarının kablo internet alt yapısının zorunlu unsuru olduğunu, bunların davacıya bir maliyetinin olmadığını, bahsi geçen devir protokolünün yasaya aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasında düzenlenen devir protokolünün 8. maddesinde, “Kablo internet hizmeti için ... omurgasına erişim amacıyla ATM portlar ve IP blokları kullanılmaktadır. Kablo internet sistemlerinin ...’e erişimi için kullanılan bu hizmetler
31.12.2005 tarihine kadar ücretsiz sağlanır. Bu tarihten sonra Türk Telekom, Kablo TV şebekesinin internet bağlantısını ilgili mevzuat hükümlerine göre diğer işletmecilere sağlanan şartlarda ... A.Ş.’ye sağlayacaktır.” düzenlemesine yer verildiği, anılan hüküm uyarınca, davacı tarafın, 31.12.2005 tarihinden itibaren, diğer işletmecilere sağladığı koşullarda davalıdan kullanım ücreti talep edebileceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 2.881.429,25 TL asıl alacak ve 312.757,74 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.194.186,99 TL’nin, asıl alacağa dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle, davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nin 25.01.2018 tarih ve 2017/525 E., 2018/80 K. sayılı ilamıyla, davacın tarafın, protokolün 8. maddesine dayalı olarak IP bloklarının kullanımı nedeniyle davalıdan ücret talep edebileceği, IP bloklarının kablo tv altyapısının mütemmim cüzü ya da eklentisi olmadığı, dava konusu alacak sözleşmeye dayandığından, uygulanması gereken zamanışımı süresinin 818 sayılı BK’nın 125. md. (TBK’nın 146. md.) uyarınca 10 yıl olduğu, bu itibarla, davalının zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verimiştir.
Bu karara karşı süresinde, davalı vekilince temyiz yoluna başvurulmuştur.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, Dairemizdeki duruşmada vekille temsil olunan davacı yararına takdir olunan 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğininde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 15.12.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.