
Esas No: 2013/5587
Karar No: 2014/1412
Karar Tarihi: 27.02.2014
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/5587 Esas 2014/1412 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21/05/2012
NUMARASI : 2011/26-2012/105
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ile davalı yüklenici arasında 22.03.1999 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalının yaptığı iş karşılığında alacağı istihkaklar için fatura kesmesi ve müvekkilinin de ödediği fatura bedelinden davalıya ait gelir vergisine mahsuben %5 tevkifat yaparak bu kesintiyi bağlı bulunduğu vergi dairesine ödemek zorunda olduğunu, davalının kendi ödeyeceği vergiye mahsuben fatura vermediğini, yapılamayan tüm kesintiler için vergi dairelerinin, müvekkiline vergi aslı, gecikme zammı ve cezalarının tahsil için tahakkuk işlemi yaptığını ileri sürerek, fazlaya ait hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 15.000,00 TL"nin davalıdan yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında düzenlenen sözleşmede yer almayan fazla işler yapıldığını, sözleşme gereğince müvekkilinin alacaklı olduğunu, açılan davanın haksız olduğunu savunarak, davanın reddini, varsa davacının alacağının kendi alacaklarından mahsubunu istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; taraflar arasındaki sözleşmede davalıya yapılan avans ödemelerinden %5 vergi tevkifatı yapılarak vergi dairesine ödeneceği konusunda herhangi bir hüküm bulunmadığı, sözleşmenin 3./i maddesinde " geri kalan 4 ortaklığın yüklenici SSK ile ilişik kesme yazısı ve vergi belgelerini getirdikten ve bloklara ait çevre düzenlenmesini tamamlayıp yüklenicinin üst birliğe yapması gerekli olan ödemelerin yapılmasından sonra devri yapılacaktır" şeklinde hüküm bulunduğu, VUK"nın 8.maddesine göre vergi sorumlusunun, verginin ödenmesi bakımından alacaklı vergi dairesine karşı muhatap olan kişi olduğu, 11. maddeye göre ise yaptıkları veya yapacakları ödemelerden vergi kesmeye mecbur olanların verginin tam olarak kesilip ödenmesinden ve bununla ilgili diğer ödevlerin yerine getirilmesinden sorumlu oldukları, Gelir Vergisi Kanunu"un 94. maddesine göre kooperatiflerin bu maddede sayılan ödemeleri avans olarak ödenenler dahil nakden veya hesaben yaptıkları sırada istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları, bu sorumluluk nakden veya hesaben yapılan ödemeleri kapsadığından faturanın kesilmesi dahil hiçbir şekil kuralına tabi olmamakla birlikte ödeme yeterli olduğundan kendisine ödeme yapılanın
VUK"nın belge düzenine ilişkin hükümlerine uymamasının sorumluluğa ilişkin ödevini ortadan kaldırmayacağı ve rücu ilişkisinde vergi kesmek zorunda olanların rücu hakkının ortadan kalkmadığı, davacının kendi kusuru ile verginin geç yatırılmasından kaynaklanan gecikme cezası ve faizini talep edemeyeceği, ancak 25.527,02 TL GVK stopajı ve 2.481,74 TL fon payı olmak üzere toplam 28.008,76 TL"nin talep edilebileceği, davalının takas-mahsup talebinin İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2007/270 Esas sayılı dosyasında da ileri sürüldüğü ve alınan bilirkişi raporu ile mahkemece herhangi bir alacağı bulunmadığının tespit edildiği, alacağa ilişkin başkaca delil de sunulmadığı, bu nedenle davalının takas mahsup talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın kabülü ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 15.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.