Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/2980 Esas 2018/5110 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2980
Karar No: 2018/5110
Karar Tarihi: 24.05.2018

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/2980 Esas 2018/5110 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/2980 E.  ,  2018/5110 K.

    "İçtihat Metni"

    ... Başkanlığı adına Av. ... ile 1-... Madencilik Pet. Ür. İnş. ... Gemi Yat. Yapım Nak. San. ve Tic. A.Ş. adına Av. ... 2-... aralarındaki dava hakkında ... 1. İş Mahkemesinden verilen 17.12.2015 günlü ve 2015/179-2015/691 sayılı hükmün, davacı Kurum ve davalı ... Madencilik Pet. Ür. İnş. ... Gemi Yat. Yapım Nak. San. ve Tic. A.Ş. avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesine göre “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.”; Yine, 6099 sayılı Kanunun 5. maddesi ile 7201 sayılı Kanunun 21. maddesine eklenen ikinci fıkrasına göre,“Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
    Tüm bu düzenlemeler gözetildiğinde, artık, adres kayıt sisteminde yazılı adresi bulunanlara, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, adres kayıt sisteminde yazılı adresine, 21. maddenin ikinci fıkrasına göre tebliğ yapılması gerekecektir. 7201 sayılı Yasanın 12. maddesinde tebligat selahiyetli mümessillere yapılır. Aynı Yasanın 13. maddesine göre de, bunlar mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebligat, memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Tüzel kişilerin tebliğ almaya yetkili memur veya müstahdemlerine tebliğ yapılabilmesi için tüzel kişilerin salahiyetli kişilerinin herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmamaları ve tebliğ edilecek evrakı bizzat alamayacak bir halde olmaları gerekmektedir.
    Yukarıda anlatılanlar çerçevesinde, davalı ...’ın mernis ikamet adresine yapılan tebligatın davalının daimi işçisi sıfatıyla tebliğiyle hükmün usulüne uygun tebliğ edilmediği anlaşılmakla; öncelikle adı geçenin kayıtlı Mernis adresi tespit edilmeli, gıyabi hükmün şahsın Mernis sisteminde kayıtlı görünen adresine ilgili mevzuat hükümleri uyarınca usule uygun bir şekilde tebliği sağlanıp temyiz süresi geçtikten ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununu Geçici 3. maddesi gereğince, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra, gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.