13. Ceza Dairesi 2018/8104 E. , 2018/16611 K.
"İçtihat Metni"KANUN YARARINA BOZMA
Elektrik hırsızlığı suçundan sanık ... "nın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 492/2, 80, 522, 523, 59/2 ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun"un 4. maddeleri uyarınca 559.800.472 Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına, cezasının 647 sayılı Kanun"un 6. maddesi gereğince ertelenmesine dair Bozkurt Asliye Ceza Mahkemesinin 10/12/2002 tarihli ve 2002/37 esas, 2002/37 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, hükümlünün hükmün vaki olmamış sayılmasına karar verilmesi talebi üzerine, 765 sayılı Kanun"un 95/2. maddesi gereğince anılan mahkumiyet hükmünün esasen vaki olmamış sayılmasına ilişkin İnebolu Asliye Ceza Mahkemesinin 15/12/2017 tarihli ve 2017/395 esas, 2017/571 sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 15.10.2018 gün ve 94660652-105-37-10896-2018-Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 24.10.2018 gün ve 2018/85778 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,
EZKUR İHBARNAMEDE;
1-Karar tarihinde yürürlükte bulunan 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu"nun geçici 2. maddesine 6290 sayılı Adli Sicil Kanunu İle Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"un 3. maddesi ile eklenen 3. fıkrasında “İkinci fıkrada sayılanlar dışında, birinci fıkra gereğince işlem yapılarak arşive alınan kayıtlar 3682 sayılı Kanunun 8 inci maddesinde öngörülen sürelerin dolduğu veya ertelenmiş olan mahkûmiyetin esasen vaki olmamış sayıldığı hallerde bu tarih esas alınarak Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce silinir.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, 6290 sayılı Kanun"un yürürlüğe girdiği 11/04/2012 tarihinden itibaren adlî sicil ve arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin münhasıran Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılması gerektiğinin gözetilmemesinde,
2-05/07/2012 tarihli ve 28344 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun"un 82. maddesi ile elektrik hırsızlığını düzenleyen 5237 sayılı Kanunun 142/1-f bendi yürürlükten kaldırıldığı, aynı Kanun’un 83. maddesi ile 5237 sayılı Kanunun 163 üncü maddesine eklenen 3. fıkra ile elektrik hırsızlığı suçunun karşılıksız yararlanma suçu olarak düzenlendiği, dolayısıyla 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddesindeki “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” şeklindeki düzenleme karşısında, önceki ve sonraki temel ceza kanunlarının ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Hükümlü hakkında Bozkurt (Kapatılan) Asliye Ceza Mahkemesinin 10.12.2002 tarihli kararı ile TCK’nın 492/2, 80, 522/1, 523/1, 59/2 ve 647 sayılı Kanun"un 4-6. maddeleri gereğince erteli 559.800.472 TL ağır para cezası ile mahkûmiyete hükmedildiği, anılan kararın hükümlü tarafından temyizi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 11.04.2005 tarihli düzeltilerek onama kararı hükmün kesinleştiği, bilahare hükümlünün 11.04.2017 tarihli dilekçe ile arşiv kaydının silinmesini talep etmesi nedeniyle İnebolu Asliye Ceza Mahkemesinin 15.12.2017 tarihli kararı ile söz konusu ilamın “esasen vaki olmamış sayılmasına” karar verildiği anlaşılmış ise de; atılı suçun elektrik enerjisi hırsızlığına ilişkin olması nedeniyle hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasa"nın geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca mahkemesince uyarlama yapılması gerekeceği, karşılıksız yararlanma olarak 5237 sayılı Yasa"nın 163/3. maddesi kapsamına alınan suçun, 6352 sayılı Yasa"nın yürürlüğe girmesinden önce işlenmiş olması ve dosya kapsamına göre zararı tazmin ettiği anlaşılan hükümlü hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekeceği hususu da belirlenmiş olup, bu yönden de kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 22/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.