11. Hukuk Dairesi 2015/12261 E. , 2016/2908 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada.... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/12/2014 tarih ve 2005/355-2014/537 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı ... ile müvekkili arasında imzalanan taahhütname başlıklı belgede, tarafların ... isimli şirketi kurdukları, bu şirkette davacının %49, davalı ..."un ise %51 oranında hisse sahibi olduğu, davacıya ait hissenin tamamının Yunus"un üzerinde olacağı ve bu hissenin 31.05.2004 tarihine kadar davacı adına devir ve tescil edileceği hususunun düzenlendiği, davalının edimini yerine getirmemesi üzerine müvekkilinin mahkeme marifeti ile tespit yaptırdığını, bu tespitte şirketin menkul malvarlığının değerinin 630.350 TL olarak ortaya çıktığını, müvekkiline ait ve ona temlik edilmesi gereken % 49"a tekabül eden miktarın ise 308.872 TL olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000 TL"nin davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili, taahhütnamenin sahte olduğunu savunmuştur.
Mahkemece, 6762 sayılı TTK"nın 520 (6102 sayılı TTK 595) maddesine göre, limited şirkete ilişkin pay devir taahhüdünün noterde imzası tasdik ettirilmediğinden hüküm ifade etmeyeceği, belge altındaki imzanın davalı-taahhüt edene aidiyetinin kanıtlanamadığı, bir an için imzanın davalıya ait olduğu düşünülse dahi, dayanak belgede hisse devrine ilişkin olarak bir ödeme yapıldığı hususunun yazılı olmadığı, devir yapılmaması halinde uğradığı veya uğranılacak zararın tazmininin karşılanacağının belirtildiği, davanın konusunun uğranılan zarar değil, devre konu edilen şirket varlığının devre konu hisseye tekabül eden kısmı olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, mahkemenin davanın konusunun uğranılan zarar değil devre konu edilen şirket varlığının devre konu hisseye tekabül eden kısmı olduğu gerekçesi isabetli değil ise de, taahhütnamedeki imzanın davalıya ait olduğunun kanıtlanamamış olmasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 16/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.