MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
HÜKÜM : Suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine dair

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Kovuşturma aşamasında ulaşılamadığı için dinlenilmesinden vazgeçilen tanık ..."in soruşturma aşamasında alınan beyanının 23/05/2012 tarihli duruşmada okunduğu anlaşıldığından, tebliğnamenin (B) fıkrasındaki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
1) Hükme esas alınan Bursa Adli Tıp Şube Müdürlüğü"nün 07/07/2011 tarihli ve 2011/3476 sayılı raporunun sonuç kısmında, "nazal kemikteki lineer fraktürün hayat fonksiyonlarını hafif (1) derecede, çökme kırığının hayat fonksiyonlarını orta (2) derecede etkileyecek nitelikte olduğu, ancak şahsa ait röntgen grafilerinin temin edilemediği anlaşıldığından, vücuttaki kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisi açısından kesin bir mütalaada bulunulamayacağı" kanaatinin belirtilmesi karşısında, mağdura ait grafilerin temin edilerek mağdurdaki yaralanmanın hayat fonksiyonlarına etki derecesinin saptanması gerektiği gözetilmeden, kemik kırığının hayat fonkisyonlarına etkisinin orta (2) kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Mağdurdaki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etki derecesine göre 5237 sayılı TCK"nin 87/3. maddesi gereğince cezada artırım yapılması gerekirken, kırığın hayat fonksiyonlarına etkisinin orta (2.) derece olduğuna göre, suça sürüklenen çocuğun cezasında 1/4 oranında artırım yapılarak fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca kısmen istem gibi BOZULMASINA, suça sürüklenen çocuğun ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının CMUK"un 326/son maddesi gereği korunmasına, 09/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.