6. Ceza Dairesi 2018/511 E. , 2020/1357 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli yağma, nitelikli yağmaya yardım etme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
“13/01/2014” olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında “27/01/2014” olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilmesi olanaklı maddi yazım hatası olarak kabul edilip, yağma suçunun işlenmesi sırasında işyerine giren sanıkların yüzlerinde maske olduğunun anlaşılması karşısında; yağma eylemini silahla, kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, işyerinde, birden fazla kişi tarafından birlikte ve geceleyin işleyen sanıklar hakkında 5237 sayılı Yasanın 149. maddesinin 1. fıkrasının (a-c-d-h) bendlerinin yanı sıra (b) bendi ile de uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi kanuna aykırı ise de, dosya kapsamına göre somut olayla nispetli tayin edilen temel ceza dikkate alındığında bu husus sonuca etkili görülmediğinden; Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının TCK’nin 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görüldüğünden; anılan hususlar bozma nedeni yapılmamıştır.
I-(1) nolu hüküm ile; yakınanlar ... ve ...’ya yönelik eylem hakkında sanıklar ..., ... ve ... hakkında nitelikli yağma; sanıklar ... ve ... hakkında ise nitelikli yağmaya yardım etme; suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu’nun takdirine göre; sanıklar ..., ..., ... ve savunmanları ile sanıklar ... ve ... savunmanlarının ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve yasaya uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
II-(2) nolu hüküm ile; yakınan ...’a yönelik eylem hakkında sanıklar ..., ... ve ... hakkında nitelikli yağma; sanıklar ... ve ... hakkında ise nitelikli yağmaya yardım etme; suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesine gelince;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Yakınan ...’ın 15/10/2014 günlü talimat ile alınan mahkeme beyanında “Cep telefonunun zararının istasyon tarafından karşılandığını, olay sırasında üzerinde bulunan 300-350 TL civarındaki paranın da benzin istasyonuna ait olduğunu”, benzin istasyonu müdürü ...’nın ise aynı tarihli talimat ile alınan mahkeme beyanında “Olayda kasadan alınan ve benzinliğe ait Tayfun’un üzerinde bulunan paralar olmak üzere toplam 4.000 TL civarında maddi zararın olduğunu ayrıca müdür odasında bulunan kamera kayıt cihazı ve bilgisayar monitörüne de zarar verdiklerini, sanıklar tarafından herhangi bir zararının giderilmediğini fakat sigorta şirketinin çalınan parayı ve kamera ile monitörde meydana gelen zararın tamamını olaydan 1-2 ay kadar sonra karşıladığını”, sanık ...’nun 13/10/2015 günlü oturumda “Suçu kabul etmemekle birlikte karşı tarafın zararlarını karşılamayı kabul ettiğini, en kısa zamanda ailesi vasıtasıyla ödeyeceğini”, sanık ... savunmanının 17/11/2015 günlü oturumda “Petrol istasyonu sahibi ...’nın zararlarını giderdiklerini, buna ilişkin makbuzu dosyaya ibraz ettiklerini, hazırlık aşamasında muhtemel zararın 4.000 TL olduğunu belirlediklerinden suçu kabul etmemekle birlikte bu meblağı adresine havale ettiklerini, diğer müştekiye ait telefonun zaten hazırlık aşamasında iade edildiğini”, 15/12/2015 günlü oturumda ise müvekkilinin suçu kabul etmemekle birlikte tarafların zararlarını giderdiğini, müvekkilinin yatırmış olduğu paranın her iki tarafın da zararının giderilmesine yönelik olduğunu, ifade ettikleri ve dosya kapsamındaki 16/11/2015 günlü göndericisi sanık ...’ın abisi ... olan PTT havale belgesine göre alıcı ...’ya 4.000 TL’nin havale edildiği dikkate alındığında; işyerine sigorta tarafından bir ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa hangi kalemlere yönelik ne miktarda ödeme yapıldığı ve sözkonusu telefonun değerinin bu ödeme kapsamına dahil edilip edilmediği saptanıp, gereğinde ...’nın bu yönde beyanı alınıp, yakınan ...’ın zararının giderilmesinde sanıkların bir katkısının olup olmadığı, yakınan ...’un yağmalanan telefonunun bedelinin 16/11/2015 tarihinde havale edilen 4.000TL içerisinde bulunup bulunmadığı ve bu bağlamda ele alınıp alınamayacağı yönünde ortaya çıkan duraksamanın giderilmesinden sonra; sonucuna göre 5237 sayılı TCK"nin 168. maddesinin uygulama koşullarının takdiri gerektiği dikkate alınmadan, eksik soruşturma ile yetinilip yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... ve savunmanları ile sanıklar ... ve ... savunmanlarının ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 10/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.