Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17641
Karar No: 2017/1924
Karar Tarihi: 13.04.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/17641 Esas 2017/1924 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/17641 E.  ,  2017/1924 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde davacılar ve asli müdahiller tarafından ise süresi içinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 28.03.2017 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı Konutkent 2 Sitesi Toplu Yapı Yönetim Kurulu vekili Avukat ...n, Avukat M ... ..., asli müdahiller ... v.d. vekili Avukat ..., davalı ... A.Ş. vekili Avukat ..., davalı ... A.Ş. vekili Avukat ... geldi, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-

    Asıl davada davacı, davalılar ile akdedilen 22/05/1990 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında .../ muhitinde 1620 daireli ... 2 isimli sitenin inşa edildiğini, bağımsız bölümleri satın alanlar adına tescillerin yapıldığını, ne var ki ortak kullanma ve faydalanmaya tahsis edilmiş 41963 ada 1, 41964 ada 1, 41966 ada 2, 41972 ada 1 ve 41973 ada 1 sayılı halı saha vb. sosyal tesislerin ortak yer olarak tescil edilmesi gerekir iken davalı ... isimli şirket adına tescil edildiğini, paylaşım esaslarına göre dava konusu 41963 ada 1 parsel sayılı ortak alanın toplu yapı sitesine ait olduğunu ileri sürerek anılan parselin tapu kaydının iptali ile toplu yapı malikleri adına ortak alan olarak tesciline, davalılar tarafından yapılan muarazanın giderilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Birleştirilen davada davacı, asıl davadaki iddialarını tekrarlayarak davalı adına kayıtlı 41964 ada 1, 41966 ada 2, 41972 ada 1 ve 41973 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile toplu yapı malikleri adına ortak alan olarak tesciline, davalılar tarafından yapılan muarazanın giderilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Asli müdahil ...ayrı ayrı verdikleri dilekçelerinde, çekişmeli taşınmazlarda bağımsız bölüm maliki olduklarını, asıl ve birleştirilen davalarda verilecek hükümlerin haklarını etkileyeceğini belirterek asıl ve birleştirilen davalardaki iddiaları ve netice-i talebi tekrarlayarak davada asli müdahalelerine karar verilmesini istemişlerdir.
    Asıl ve birleştirilen davada davalı ..., davacının aktif dava ehliyetinin olmadığını, ancak her bir site sakininin payı oranında dava açabileceğini, ayrıca davanın zamanaşına ve hak düşürücü süreye uğradığını, sözleşmenin ifası üzerinden 15 yıl geçtiğini, diğer davalı ile aralarında akdedilen 22/05/1990 tarihli sözleşmenin ifa edildiğini, taahhüde uygun paylaşımın yapıldığını bildirip davanın reddini savunmuş, asli müdahale talebine ilişkin olarak; talepte bulunanların davanın taraflarına karşı müstakil bir hak iddialarının bulunmadığını, ancak fer’i müdahil olarak davacı yanında yer alabileceklerini bildirip asli müdahale isteklerinin reddini istemiştir.
    Asıl ve birleştirilen davada davalı ..., eldeki davada pasif dava ehliyetinin bulunmadığını, kendisine husumet yöneltilemeyeceğini bildirip davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, asıl ve birleştirilen davalarda; davacı Konutkent 2 Sitesi yönünden davanın aktif husumet yokluğundan reddine, asli müdahiller yönünden, davalılar arasındaki sözleşmeye taraf olmadıkları ve davalılar ile aralarında başka bir hukuki ilişki bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hemen belirtmek gerekir ki, davanın doğrudan kat maliklerinin mülkiyet hakkını ilgilendiren tapu iptal ve tescil davası olduğu, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 35. maddesinin h bendinde ‘’ Anagayrimenkulün korunması ve bakımı için kat maliklerinin yararına olan hususlarda gerekli tedbirlerin, onlar adına alınması ‘’ hükmüne yer verildiği gözetildiğinde mülkiyet nakline yol açacak eldeki davada davacı ... 2. Sitesi Toplu Yapı Yönetim Kurulu’nun aktif dava ehliyetine haiz olmadığı saptanarak asıl ve birleştirilen davaların anılan davacı yönünden usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacı ... 2. Sitesi Toplu Yapı Yönetim Kurulu vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir, Reddine.
    Asli müdahiller vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 22/05/1990 onaylama tarihli Anahtar Teslimi Esasına Göre Yaptırılacak Götürü Bedelli İnşaat İçin Sözleşme’nin davalılar T. Emlak Bankası ile ... A.Ş arasında akdedildiği, sözleşmeye konu taşınmazlar üzerinde inşa edilecek bağımsız bölümlerin % 78 inin anılan bankaya, % 22 sinin ise anılan şirkete kalacağının kararlaştırıldığı, inşa işinin bitirilerek oluşan binaların kesin kabulünün 03/08/1995 tarihinde yapıldığı, asli müdahiller ile çok sayıda şahsın oluşan bağımsız bölümleri satın aldığı ve halen kat malikleri olduğu kayden sabittir.
    Bilindiği üzere; Sözleşmeler Hukuku"nun en temel ilkelerinden birisi olan sözleşmelerin nispiliği kuralı gereği sözleşme, kural olarak o sözleşmede taraf olanları bağlar. Bu nedenle, sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda davanın tarafları aynı zamanda sözleşmenin taraflarıdır. Yargıtay içtihatları ve öğretide bu durum taraf sıfatı olarak adlandırılmaktadır. Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacılık sıfatı, dava konusu hakkın sahibini; davalılık sıfatı ise, dava konusu hakkın yükümlüsünü ifade eder. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti; davalı sıfatı ise, pasif husumeti karşılayacak şekilde kullanılmaktadır.
    Öte yandan, somut olayda olduğu gibi eser sözleşmesinin ( sui generis ) taraflarından birinden bağımsız bölüm temlik alan kişilerin halefiyet yolu ile sözleşmeye taraf olacağı kuşkusuzdur.
    O halde, asli müdahillerin halefiyet yolu ile 22/05/1990 onaylama tarihli sözleşmeye taraf haline geldikleri gözetilerek maliki oldukları bağımsız bölümleri ne zaman ve kim yada kimlerden satın aldıklarının tespit edilmesi, satın aldıkları kişiler ile aralarındaki satış sözleşmelerinin, satış sözleşmesine konu yapıların tanıtımı amacı ile kullanılan broşür, ilan vb reklam araçlarının celp edilmesi, 22/05/1990 tarihli sözleşme, geçici kabul tutanağı, kesin kabul tutanağı, yönetim planı ve ekleri ile celp edilen kayıtların bir bütün halinde değerlendirilerek dava konusu taşınmazların ortak alanlardan sayılıp sayılmayacağının tespit edilmeye çalışılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir iken asli müdahillerin 22/05/1990 tarihli sözleşmeye taraf olmadıkları gerekçesiyle davalarının reddedilmesi doğru değildir.
    Asli müdahiller vekilinin temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 02.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden taraflardan asli müdahiller vekili için 1.480.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin diğer temyiz edenlerden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi