13. Ceza Dairesi 2018/7045 E. , 2018/16605 K.
"İçtihat Metni"KANUN YARARINA BOZMA
Hırsızlık ve başkasına ait banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suretiyle yarar sağlama suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 10/04/2018 tarihli ve 2018/25896 soruşturma, 2018/20938 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine dair mercii Antalya 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 06/06/2018 tarihli ve 2018/894 değişik iş sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 15.10.2018 gün ve 94660652-105-07-12451-2018-Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 19.10.2018 gün ve 2018/84509 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,
MEZKUR İHBARNAMEDE;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu,
Somut olayda müşteki ile şüphelinin arkadaş oldukları, şüphelinin ikrarı ve tanık.... beyanına göre kredi kartının sağlık gideri harcaması yapılması için şüpheliye verildiği, yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince kartın rıza ile verilmesi halinde dahi sahibinin bilgisi dışında zilyetliğinin devri amacına aykırı olarak kullanılması halinde de suçun oluşacağı, soruşturma dosyasında toplanan delillere göre suça konu kartın teslim amacı dışında kullanıldığı anlaşılmakla toplanan delillerin kamu davası açılması için yeterli olduğu, delillerin takdirinin davayı görecek olan mahkemesine ait bulunduğu gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet Savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet Savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın
bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet Savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda müşteki ile şüphelinin arkadaş oldukları, şüphelinin ikrarı ve tanık ... beyanına göre kredi kartının sağlık gideri harcaması yapılması için şüpheliye verildiği, kartın rıza ile verilmesi halinde dahi sahibinin bilgisi dışında zilyetliğinin devri amacına aykırı olarak kullanılması halinde de suçun oluşacağı, soruşturma dosyasında toplanan delillere göre suça konu kartın teslim amacı dışında kullanıldığı anlaşılmakla toplanan delillerin kamu davası açılması için yeterli olduğu, delillerin takdirinin davayı görecek olan mahkemesine ait bulunduğu gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden KABULÜ ile Antalya 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 06/06/2018 tarihli ve 2018/894 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 22.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.