22. Hukuk Dairesi 2017/17726 E. , 2018/24167 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız olarak işverence feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile ödenmediğini iddia ettiği bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı ... vekili, zamanaşımı ve husumet itirazında bulunmuş, davacının ihale alan ... Sos, Hiz. ve İns. Kayn. Gıda. Şti. bünyesinde çalıştığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını, ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil çalışmasının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, bu çalışmaların yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma ve genel tatil çalışması olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda, fazla mesai alacağı konusunda hesap yapılırken davacı tanık anlatımları dikkate alınmıştır. Ancak davacı tanıklarının davalı işveren aleyhine açmış oldukları davalarının bulunduğu ve aralarında husumetin olduğu anlaşılmaktadır. Dairemizin Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen uygulamasına göre salt husumetli tanık beyanları ile fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının kanıtlanması mümkün değildir. Dosya içeriğine göre, işverenle husumetli durumda bulunan tanıkların beyanlarını destekler mahiyette başkaca bir bilgi belge de bulunmadığından, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışma iddiasının ispat edilemediği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, mahkemece söz konusu isteklerin reddi yerine kabulüne kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozma sebebidir.
3-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılmadığı konusundadır.
Somut uyuşmazlıkta davacı, dava dilekçesinde açıkça belirsiz alacak davası açtığını belirtmeden fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1"er TL kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin, ulusal bayram ve genel tatil ile fazla çalışma alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiş, 27.05.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile de ıslah harcını yatırarak dava konusu alacak miktarlarını artırmıştır. Her ne kadar mahkemece davanın belirsiz alacak davası olduğu kabul edilerek kıdem tazminatı haricindeki alacakların tamamına dava tarihinden itibaren faiz işletilmişse de, belirsiz alacak davası istisnai bir dava türü olup davacının açıkça belirsiz alacak davası açtığını belirtmeden davacının fazlaya dair haklarını saklı tutması ve ıslah harcı yatırarak ıslah dilekçesi vermesi davanın kısmi dava niteliğinde olduğunu göstermektedir. Bu itibarla, mahkemece kısmi dava ilke ve kurallarına göre davanın sonuçlandırılması gerekirken, belirsiz alacak davasının ilkeleri uygulanarak ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının tamamına dava tarihinden faiz işletilmesi ve davalı yana ıslaha karşı beyanda bulunabilmek için süre verilmesine yer olmadığına karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.