Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7108
Karar No: 2016/2901
Karar Tarihi: 16.03.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/7108 Esas 2016/2901 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı bir şirketin marka tescilini kötüye kullandığı iddiasıyla dava açan davacı, doğru bilgi verilmediği gerekçesiyle davalı adına kayıtlı markaların hükümsüzlüğünü talep etmiştir. Mahkeme, davacının üstün hak iddiasını ispat edemediği gibi davalının marka tescilinin kötüniyetli olduğunu da ispat edemediği sonucuna varmıştır. Davacının 5 yıl içinde dava açması gerektiği dikkate alınarak, davacının üstün hak talebine dayalı hükümsüzlük istemi reddedilmiştir. Ancak, davalı adına tescilli markaların kullanılmayan sınıflar yönünden hükümsüz kılınması talebi kısmen kabul edilmiştir. Kanun maddeleri olarak 556 sayılı KHK'nın 8/1-b ve 8/3. maddelerine dayalı hükümsüzlük davası ile TMK'nun 2. maddesi koşullarının oluştuğu belirtilmiştir. Hüküm fıkrası (b) bendindeki hükümsüzlük kararının maddi hata niteliğinde olduğu ve düzeltilebileceği belirtilerek, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları reddedilmiştir.
11. Hukuk Dairesi         2015/7108 E.  ,  2016/2901 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen davada... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03/02/2015 tarih ve 2014/43-2015/19 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK"nın 3156 sayılı kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkilinin ....."in ... sahil beldesinde uzun yıllardır " ... " adı ile restoran ve pansiyon işlettiğini ve bu ismi tanıttığını, müvekkilinin işletmesinin yurt içinde ve yurt dışında haklı bir üne sahip olduğunu,... markasının müvekkili tarafından bilindik bir marka haline getirildiğini, davalı adına kayıtlı 97/... başvuru nolu ...... başvuru nolu ... ve 2006/... başvuru nolu ..+şekil ibareli markaların hükümsüzlüğünün talep ettiklerini, davalı şirketin bu markaları yanlış bilgi vermek suretiyle kendi markalarıymış gibi .... den aldığını davalı tarafın kötü niyetli olduğunu ileri sürerek davalı şirket adına tescilli 1997/...,97/.... ve 2006/...nolu marka tescil belgelerinin 556 sayılı KHK. nın ilgili maddeleri gereği hükümsüzlüğüne karar verilerek bu markaların sicil kayıtlarının terkinini yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; müvekkilinin kurulduğu tarihten itibaren tüketiciler nezdinde bilinen bir marka olduğunu, söz konusu markalara ilişkin ... ye başvurulduğunu ve tescil işlemlerinin gerçekleştiğini, davacının tüm talepleri ve iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, markanın hükümsüzlüğü davasının hukuki niteliği itibariyle ancak markanın tescil tarihinden itibaren 5 yıl içinde ikame edilebileceğini, ancak 5 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra ikame edilmiş olmasından dolayı reddinin gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının... ibaresi üzerinde öncelikli üstün hakka sahip olduğunu ispat edemediği gibi davalının marka tescilinin kötüniyetli olduğunu da ispat edemediği, bu durumda KHK 42/a maddesi gereği davanın 5 yıl içinde açılması gerekirken davacının 5 yıldan sonra işbu davayı açtığ gerekçesiyle davacının üstün hak talebine dayalı hükümsüzlük isteminin reddine; davalı adına tescilli markaların kullanılmayan sınıflar yönünden hükümsüz kılınması talebi yönünden yapılan incelemeye göre davanın kısmen kabulü ile 97... başvuru nolu... tescil nolu... markasının tescili kapsamındaki gezi tertipleme hizmetleri spor ve eğlence hizmetleri ve otel ,motel, turistlik tesis hizmetlerinde; .... başvuru nolu... tescil nolu ,... tescil nolu sardunya markasının yiyecek ve içecek araçlarının kiralama hizmetleri, geçici konaklama hizmetleri, otel, motel, tatil köyü , pansiyon vb hizmetler (geçici barınma) çadır kiralama hizmetleri, gençlik kampı hizmetleri, yer ayırtma hizmetleri, gündüz bakımı (kreş ) hizmetleri, huzur evleri hizmetleri, hayvan bakım evleri hizmetleri yönünden; 97/013316 başvuru... tescil nolu sardunya markasının ise tüm sınıflar yönünden kullanılmadığı tespit edildiğinden söz konusu kullanılmayan yukarıda belirtilen sınıflar yönünden markaların iptaline, söz konusu iptal edilen yukarıda belirtilen sınıflar yönünden markaların... kayıtlarından terkin edilmesine, diğer sınıflar yönünden kullanım söz konusu olduğundan talebin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleir temyiz etmiştir.
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 556 sayılı KHK"nın 8/1-b ve 8/3. maddesine dayalı hükümsüzlük davasına konu markaların sicile tescil tarihi ile dava tarihi arasında uzunca bir süre geçmiş olması itibariyle uyuşmazlıkta TMK"nun 2. maddesi koşullarının oluşmasına ve her ne kadar hüküm fıkrası (b) bendiyle 97/13316 sayılı marka bakımından bir kısım hizmetler yönünden hükümsüzlük kararı verilmiş ise de esasen söz konusu marka 29.30.31. sınıf emtia bakımından tescilli olup bu emtialar yönünden de hüküm fıkrasının (c) bendinde iptal kararı verilmiş olması nedeniyle; hükmün (b) bendindeki 97/13316 sayılı marka bakımından verilen hükümsüzlük kararının maddi hata niteliğinde olup, mahallinde her zaman düzeltilebilecek olmasına göre taraf vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 16/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi