3. Hukuk Dairesi 2015/17712 E. , 2017/2316 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davalı ... yönünden zamanaşımı nedeniyle, davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalılardan Sabahat Hüssein"in 1996 yılında, ... İlçesi, ... Mahallesinde bulunan ve tapuda 246 pafta, 986 Ada, 10 Parselde kayıtlı taşınmazın davalı adına ait olan 4/28 hissenin satışı konusunda anlaştıklarını, davalının söz konusu satışın gerçekleştirilmesi için Kadıköy 12.Noterliğinin 01 Ağustos 1996 tarih ve 25473 yevmiye numaralı vekaletname ile diğer davalı ..."yi vekil tayin ettiğini, davalı ... ile satış için tapuya müracaat ettiklerinde vekaletnamede söz konusu taşınmazın 4/28 hissesi için değil 3/28 hissenin satışı için yetki verildiğini öğrendiklerini, ancak tapuda işlemlerin uzun sürmemesi ve taşınmaz maliki davalı ... Hüssein"in yurt dışında olması nedeniyle 1/28 hissenin satışına ilişkin vekaletnamenin gelmesinin uzun süreceğini düşünerek tapuda sadece 3/28 hissenin satışını gerçekleştirebildiklerini, taşınmazın 4/28 hissesi için kararlaştırılan 790.000.000 TL"yi 13/09/1996 tarihinde davalılardan ..."ye ödediğini, ödemeye ve tapunun devrine ilişkin olarak şahitler huzurunda 13/09/1996 tarihli "Satış Mukavelesi" imzalandığını, satış mukavelesinde; tapuda satışı yapılmayan 1/28 hissenin Sabahat Hüssein"in Amerikadan gelişinde yapılmasına, muamele ve tapu masraflarının davacıya ait olacağı, tapuda satış yapılana kadar bu sözleşmenin geçerli olacağının kararlaştırıldığını, tapudaki satış ve 1/28 hisse için yapılan satış mukavelesi sonrasında 4/28 hisseye tekabül eden taşınmazın 1996 yılında kendisine teslim edildiğini ve bu güne kadar nizasız ve fasılasız kullanıldığını, taşınmaza ait tüm vergilerin yatırıldığı ve bakım-onarımının yapıldığını, ancak 1996 yılından bu güne kadar 1/28 hissenin tapudan devri konusunda davalılar ile defalarca görüşmesine rağmen tapuda satış işleminin gerçekleştirilmediğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazda davalılardan Sabahat Hüssein adına kayıtlı bulunan 1/28 hisseye tekabül eden taşınmazın değerinin tespiti ile bedelinin yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
.../...
-2-
Davalılar; davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece; davanın davalı ... yönünden zamanaşımı nedeniyle, davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Uyuşmazlık, Harici Taşınmaz Satış Sözleşmesine dayalı sebebsiz zenginleşmeden doğan alacak istemine ilişkindir. 07.06.1939 tarih ve 1936/31 E.-1939/47 K.sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre "Taşınmaz malın haricen satışına ve satış vaadine ilişkin akit ve işlemler yasaca geçerli değilse de, bir tarafın tapu dairesinde ferağın yapılmasını üstlenmesi koşuluna karşı diğer tarafın taşınmaz malın bedelini verdiğine, bedelin geri verilmesi de üstlenilmiş olduğuna göre; bu gibi davalar 10 yıllık genel zamanaşımına bağlı olurlar. (BK 125, TBK 146.md.) Sürenin başlangıcı da ferağdan cayma ve çekinme tarihidir. Davacı alıcı, taşınmazda halen zilyet ise bu 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğundan söz edilemez. (13 H.D 05.06.2001 tarih, 2001/5231 E.-2001/6114 K.)
Davacının taşınmazda zilyetliği sürdüğü sürece alacak muaccel olmadığından zamanaşımı süresi işlemeye başlamaz.
Hal böyle olunca, mahkemece; taraflar arasındaki taşınmaz satış mukavelesi sonrasında davalının 4/28 hissesine tekabül eden taşınmazın davacıya teslim edildiği, satış tarihinden sonra nizasız ve fasılasız kullanıldığı, sözkonusu taşınmaza ait vergilerin davacı tarafından ödenip, bakım ve onarımının yapıldığı iddia edildiğine göre, davacının dava tarihine kadar taşınmaz üzerinde zilyetliğinin devam edip etmediği araştırılarak, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde, davalı ... yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir .
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.