Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3289 Esas 2018/3571 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3289
Karar No: 2018/3571
Karar Tarihi: 23.10.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3289 Esas 2018/3571 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, silahlı terör örgütüne üyelik suçlamasıyla yargılanan sanığın temyiz başvurusunu reddetti. Ancak, yapılan hesap hatası sonucu sanık hakkında fazla ceza verildiği saptandığından hükmün bu nedenle bozulması kararlaştırıldı. TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararı verildiği belirtildi.
16. Ceza Dairesi         2018/3289 E.  ,  2018/3571 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Tanık beyanları da dikkate alındığında, dosya kapsamındaki diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanığın bylock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
    Sanık hakkında TCK"nın 62. maddesi uyarınca "7 yıl 15 ay hapis cezası"ndan 1/6 oranında indirim yapılırken sonuç cezanın "6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası" olarak belirlenmesi gerekirken hesap hatası yapılarak sonuç cezanın " 6 yıl 17 ay 3 gün hapis cezası" olarak belirlenmesi suretiyle fazla cezaya hükmedilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun CMK’nın 303. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün 3. maddesinden "6 yıl 17 ay 3 gün hapis cezası" kısmı çıkartılarak yerine "6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası" yazılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.