11. Hukuk Dairesi 2015/7975 E. , 2016/2897 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada.... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28/01/2015 tarih ve 2014/252-2015/19 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ... ibareli 7, 8, 9, 10, 11, 20, 24, 35 ve 37.sınıf ürünleri de içeren tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının 15.02.2012 tarihinde "...L" ibareli, 6, 11 ve 37.sınıf ürün ve hizmetleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, başvurunun Resmî Marka Bülteni"nde ilânI üzerine iltibas ve tanınmışlık vakıasına dayanarak başvurunun reddi istemi ile itirazda bulunduklarını, itirazlarının kısmen kabul olunmasına karşın bir kısım mal ve hizmetler bakımından itirazlarının önce Markalar Dairesi ve nihai olarak... tarafından reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek ... kararının iptali ile davalı adına tescil edilen markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı... ile şirket vekilleri; başvuru ile redde mesnet alınmaya çalışılan markaların kapsamlarında yer alan ürün ve hizmetler itibariyle ortalama düzeydeki tüketicilerin davacı markalarıyla başvuru konusu işareti karıştırmasının mümkün olmadığını, her iki kelimenin anlamsal farklılığının ilk bakışta farkedildiğini, yazım biçimi ve kullanılan logolar itibariyle ve bütünsel olarak başvuru konusu işaretle davacı markaları arasında belirgin farklılık bulunduğunu, davacı markalarının tanınmış olmasının da sonuca etkisinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının ... ibareli markasıyla davalının... ibareli başvurusu arasında görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, her iki kelimenin anlamsal farklılığın ilk bakışta anlaşılabilecek seviyede bulunduğu, yazım biçimlerinin özellikle ön planda ve farklı olduğu, ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu 6 ve 37.sınıf ürün ve hizmetler için ayırdığı satın alım süresi içinde,... ibareli işareti gördüğünde derhâl ve hiç düşünmeden bunun ... ibareli
markadan farklı bir marka olduğunu algılayabileceği ve yanılgıya düşmeyeceği, başvuru konusu işaret ile davacı markaları arasında işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsurun bulunmadığı, başvuru konusu işaretin davacı markalarını sunan işletmeyle idarî ve ekonomik anlamda bağlantılı bir işletme tarafından piyasaya sunulduğu biçimde bir algılama oluşturmasının mümkün olmadığı, davacının ... ibareli markasının beyaz eşya ürünleri için tanınmış olmasının da varılan bu sonucu değiştirmeyeceği, zira davalı işaretinin, davacı markasından görsel, sescil ve anlamsal olarak farklı olması, farklılığın kapsamındaki 6. ve 37.sınıf ürün ve hizmetlerin alıcı ve yararlanıcıları tarafından derhâl algılanabilecek durumda olması nedeniyle davalının başvurusunun tescilinin, davacıya ait beyaz eşya ürünleri sektöründe belli bir tanınmışlık yahut bilinirlik elde etmiş markanın itibarınden haksız biçimde yararlanma sağlayabileceğinin düşünülmesinin olanaksız olduğu, tescilli bir marka ile iltibas yaratmayan işaretin marka tescil başvurusunda bulunmanın kötüniyetli bir yaklaşım olarak değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 16/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.