12. Ceza Dairesi Esas No: 2017/9049 Karar No: 2018/3369 Karar Tarihi: 26.03.2018
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/9049 Esas 2018/3369 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat talep eden davacının talebinin kısmen kabul edildiğini ve davalının ödemesi gereken 842,24 TL maddi ve 1.500,00 TL manevi tazminatın davacıya verilmesine hükmettiğini belirtti. Ancak, ceza dava dosyasındaki tutukluluk süresinin mahsup edilmediği ve davacının özel vekaletnamesinde koruma tedbirlerine dayalı tazminat talebi yerine boşanma davası için vekalet verildiği tespit edildiği için hüküm bozuldu. Maddi ve manevi tazminat miktarlarına yasal faiz hükmolunması gerekirken bunun yapılmadığı belirtilerek yeniden yargılama gerektirmeyen bir şekilde hükmün düzeltilerek onanması kararlaştırıldı. Kanun maddeleri olarak, bozma nedeni olarak CMUK'un 321. maddesi, hükmün düzeltilmesine izin veren madde olarak da aynı kanunun 322. maddesi belirtildi.
12. Ceza Dairesi 2017/9049 E. , 2018/3369 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeni ile tazminat Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 842,24 TL maddi, 1.500,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Gerekçeli karar başlığında "koruma tedbirleri nedeniyle tazminat" yerine "yakalama veya tutuklama sonrası kyo veya beraat kararı verilmesi halinde tazminat", "suç, suç tarihi, suç yeri" ibarelerine yer verilmesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı, olarak kabul edilmiştir. Temyiz incelemesi sırasında dairemizce UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede, tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasındaki tutukluluk süresinin mahsup edilmediği anlaşılmakla; ayrıca davacı vekilince boşanma davası için verilen özel vekaletname ile haksız tutuklama nedenine dayalı olarak, davacı adına tazminat talebinde bulunulmasına karşın, davacı asilin yargılama esnasında hazır edilerek beyanına başvurulduğu görülmekle davacı vekilinin, davacı adına koruma tedbirlerine dayalı tazminat davası açma hak ve yetkisini havi vekaletnamesinin yokluğu mahallinde ilavesi mümkün eksiklik olarak kabul edilerek tebliğnamedeki bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir. Dava dilekçesinde açıkça faiz talep edilmediği ve sonradan da "ıslah" suretiyle bu hususta sözlü veya yazılı talepte bulunulmadığı dikkate alınmadan, kabul edilen maddi ve manevi tazminat miktarlarına dava tarihinden itibaren yasal faize hükmolunması, Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün bir ve iki numaralı bentlerindeki ""dava tarihi olan 01.06.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte"" ibaresinin çıkarılması, suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.