16. Ceza Dairesi 2019/2821 E. , 2021/2044 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Samsun 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.02.2018 tarih ve 2017/157 - 2018/128 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme
Hüküm : 1- Sanık ... hakkında; TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3-5/1, TCK"nın 62/1, 53/1- 2-3, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
2- Sanıklar ..., ..., ... hakkında;TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3-5/1, TCK"nın 53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararlarına ilişkin istinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddi
3- Sanıklar ..., ..., ... . hakkında; delil yetersizliği nedeniyle verilen beraat kararlarına ilişkin istinaf başvurularının esastan reddi
4-Sanıklar ..., ..., ..., ... hakkında; TCK"nın 314/3 ve 220/7 maddeleri delaletiyle TCK’nın 314/2, 220/7, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi ile TCK’nın 62/1, 53/1-2-3, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyetlerine dair Samsun 3.Ağır Ceza Mahkemesi kararının kaldırılarak CMK 223/2-e maddesi uyarınca ayrı ayrı beraat
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Ceza süresi yönünden yasal şartları oluşmadığından sanıklar ..., ... ve ... müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK"nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE.
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
I- Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında verilen mahkumiyet hükümleri ile ... ve ... hakkında kurulan beraat hükümleri yönünden;
Sanıklar ..., ...’nın kovuşturma aşamasında kendilerinin seçtiği bir müdafii bulunmadığı gibi CMK"nın 156. maddesi uyarınca da hakkında re"sen bir müdafii görevlendirilmeyen sanıkların, silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılanmaları dikkate alındığında, CMK"nın 150. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca haklarında müdafii görevlendirilmesinin zorunlu olduğu görülmekte ise de anılan yasanın 290. maddesi sarahatine göre sanığın yararına olan iş bu hukuk kuralına aykırılığın, sanık aleyhine hükmün bozdurulması için Cumhuriyet savcısına bir hak vermeyeceği gözetilerek bu husus bozma sebebi yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, sanıklar ..., ..., ... ve ... ile ilgili olarak eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı, sanıklar ... ve ... ile ilgili olarak ise yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğu anlaşılmakla; sanıklar ..., ..., ... ve müdafileri ile sanık ... müdafiinin ve Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davalarının esastan reddiyle beraat ve mahkumiyet hükümlerinin ONANMASINA,
II- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan beraat hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
1-Sanık ... yönünden;
Mahallinde hukuka uygun olarak ikame olunup usulünce tartışılan delillere göre örgütün hiyerarşik yapısına organik bağla dahil olduğu yönünde kesin olarak ispat edilemeyen ancak örgüt liderinin talimatı doğrultusunda örgüte müzahir bankada katılım hesabı açtırarak para yatırdığı, aynı nitelikteki sendikaya ve derneğe üye olduğu anlaşılan sanığın sübut bulan örgüte yardım etmek suçundan TCK"nın 314/3 ve 220/7 maddeleri delaletiyle TCK’nın 314/2. maddeleri gereğince cezalandırılması gerekirken delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden;
Maddi gerçeğin şüpheye yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılması açısından soruşturma aşamasında; sanıklar ..., ..., ..., ..., ... hakkında beyanları bulunan ......ün, sanık ... hakkında beyanları bulunan ......’in, usulüne uygun olarak tanık sıfatıyla dinlenmeleri, ayrıca UYAP’ta oluşturulan örgütlü suçlar bilgi bankasında araştırma yapılarak sanıklar hakkında herhangi bir beyan yahut bilgi olup olmadığı araştırılıp bulunması halinde temin edilmesi, gerekirse bu şahısların da tanık olarak beyanlarının alınması, temyiz aşamasında geldiği anlaşılan dijital materyal inceleme raporlarının CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada okunup tartışılmasından sonra sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2-Kabul ve uygulamaya göre de;
Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ...’in kovuşturma aşamasında kendisinin seçtiği bir müdafii bulunmadığı gibi CMK"nın 156. maddesi uyarınca da hakkında re"sen bir müdafii görevlendirilmeyen sanıkların, silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılanması yapıldığı dikkate alındığında, CMK"nın 150. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca haklarında müdafi görevlendirilmesinin zorunlu olduğu, Anayasanın 36 ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddelerinde teminat altına alınan adil yargılanma ilkesine aykırı olacak ve savunma hakkının kısıtlanmasını doğuracak biçimde kovuşturmada müdafii hazır bulundurulmaksızın haklarında hüküm kurulmak suretiyle CMK"nın 150/3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi;
Kanuna aykırı, sanıklar ..., ... müdafileri ve Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca bozma sebeplerine göre ve usul ekonomisi gereğince dosyanın Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.