18. Ceza Dairesi 2020/410 E. , 2020/7832 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Zincirleme şekilde hakaret suçundan sanık ..."ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/2. maddesinin delaletiyle 125/1, 43/2 ve 62/1. maddeleri uyarınca 3 ay 3 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Acıpayam 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/02/2019 tarihli ve 2018/197 esas, 2019/59 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında: “ 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun, “Kovuşturma yapılabilmesi şikâyete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür ve hükmün kesinleşmesinden sonraki vazgeçme cezanın infazına engel olmaz” şeklindeki 73/4. maddesi karşısında, sanığın üzerine atılı kovuşturması şikayete bağlı olan hakaret suçu ile ilgili mağdur çocukların kanuni temsilcisi müşteki annenin 18/01/2019 tarihinde Denizli 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/292 talimat sayılı dosyasının 3. oturumunda şikayetçi olmadığını beyan ettiği, mağdur çocuklar Nazife ve Kübra"nın Denizli 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/290 talimat sayılı dosyasının 28/01/2019 tarihli 3. celsesinde şikayetçi olmadıklarını ifade ettikleri, mağdur çocuk Tolga"nın da Denizli 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/290 talimat sayılı dosyasının 25/01/2019 tarihli 2. oturumunda şikayetçi olmadığını beyan ettiği anlaşılmakla, sanık hakkında şikayet yokluğundan kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
I- Olay:
Hakaret suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, kurulan mahkumiyet hükmünün istinaf edilmemesi nedeniyle kesinleştiği, mağdurların kanuni temsilcisinin sanık hakkındaki şikayetindan vazgeçmesine rağmen mahkumiyet hükmü kurulması nedeniyle kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Kovuşturması şikayete bağlı olan hakaret suçunda, hükümden önce gerçekleşen şikayetten vazgeçme nedeniyle CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesi zorunluluğunun gözetilmemesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5237 sayılı TCK"nın 131/1. maddesinde, “Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hariç; hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulması, mağdurun şikâyetine bağlıdır." hükmüne yer verildiği,
Aynı Kanun"un 73. maddesinin 4. fıkrasında, “Kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür." hükümleri düzenlenmiştir.
Yine aynı Kanun"un 73. maddesinin 6. fıkrasında ise, Kanunda aksi yazılı olmadıkça, vazgeçme onu kabul etmeyen sanığı etkilemez.” hükmü de yer almaktadır.
5271 sayılı CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrasında da, “Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı yada soruşturma yada kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir." hükmü yer almaktadır.
İncelenen dosyada; yaşı küçük mağdurların kanuni temsilcisi olan anneleri ...’ün, talimat mahkemesindeki 18/01/2019 tarihli celsede şikayetten vazgeçmiş olması nedeniyle, sanık hakkında hakaret suçundan açılan kamu davasının TCK"nın 73/6. maddesi gereğince şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorulduktan sonra sonucuna göre, kamu davasının düşmesine karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi hukuka aykırıdır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce, yapılan açıklamalara göre yerinde görüldüğünden,
1- Hakaret suçundan sanık ... hakkında, Acıpayam 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/02/2019 tarihli ve 2018/197 (E) ve 2019/59 (K) sayılı dosyası kapsamında hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün, 5271 sayılı CMK" nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı Kanun maddesinin 4-b fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 22/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.