19. Hukuk Dairesi 2017/2731 E. , 2019/5255 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davası hakkında Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden verilen davanın kısmen kabulüne yönelik 2015/56 esas ve 2016/825 karar sayılı ve 12.10.2016 tarihli hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf başvurusunun kabulüne ve yeniden hüküm kurulmasına yönelik kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı ile aralarında 2007 yılından beri ticari ilişki olduğunu, bu ticari ilişkinin 2014 yılında sona erdirildiğini, davalıya avans olarak verilen gerek nakit ve gerekse çeklerin keşide edilen ihtarnameye rağmen iade edilmediğini, davacının nakit ve çeklerden dolayı 109.796,13 TL davalıdan alacaklı olduğunu, bu alacakları için çektikleri ihtara davalının olumsuz cevap verdiğini, ayrıca mal birim fiyatlarını sehven yanlış yazdıklarından bahisle 30.11.2014 tarihli 155.050,20 TL bedelli faturayı davacıya gönderildiğini, davalının 26.11.2014 tarihinde gönderdiği muavin defter örneğinde de 109.796,13 TL alacaklarının göründüğünü, bu tutarın 71.104 TL"sinin 3 çeke ilişkin olduğunu belirterek, 109.796,13 TL"nin ticari reeskont avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
Davalı vekili, davacıya satılan kadife kumaşların emsal bedellerinin 15,50 TL iken sehven 5,50 TL yazılmasından dolayı 30.11.2014 tarihli 155.050,24 TL bedelli fiyat farkı faturasını düzenleyerek davacıya gönderdiklerini, ancak davacının faturayı teslim almadığını, noter aracılığıyla gönderdiklerinde de davacının faturaya itiraz ettiğini, çeklerin avans olduğuna dair kayıt ve kabul olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, taraflar arasındaki temel uyuşmazlığın davalının düzenlediği fark faturasından kaynaklandığı, davalının tacir olup mal satım faturasını düzenlerken birim fiyatı dikkate alması gerektiği, iki yıllık süreç sonunda bu şekilde fatura düzenlenmesinin doğru olmadığı, davacının davalıdan 109.679,12 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, bu tutara temerrüt tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi uygulanmak suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, davalının tacir olması ve basiretli bir iş adamı olarak uzun bir süre sonra fiyat farkı faturası kesmesinin uygun olmadığı, mahkemece çeklerin nasıl tahsil edildiğine ilişkin araştırma yapıldığı, davalının haksız bir şekilde düzenlediği fiyat farkı faturası düşüldüğünde, (155.050,20-45.374,08=109.676,12TL) davacının davalıdan 109.676,12 TL alacaklı olduğu, bu konuda taraf defterlerinin de birbirleriyle uyumlu olduğu, mahkemece verilen kararın esas olarak doğru olduğu, ancak hüküm fıkrasında temerrüt tarihinin belirtilmediği, bunun infazda duraksamaya yol açacağı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 21/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.