1. Hukuk Dairesi 2021/835 E. , 2021/1711 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TENKİS
Taraflar arasında görülen tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar ... v.d. vekili ve davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tenkis istemine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakan ..."nün 19.06.2002 tarihinde düzenlediği vasiyetname ile tüm malvarlığını eşi davalıya bıraktığını, saklı paylarının ihlal edildiğini, vasiyetnamenin iptali için ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/94 esas sayılı dosyasında dava açtıklarını ileri sürerek tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, sağlık kurulu raporu ile murisin fiil ehliyetine haiz olduğu tespit edilmek suretiyle vasiyetnamenin usulüne uygun düzenlendiğini, murisin gösterilen sevgi ve ilgi karşılığı vasiyetnameyi tanzim ettiğini, vasiyetin iptali koşullarının oluşmadığını, saklı payı aşan kısmın cüzi bir miktar olup, tenkise konu miktarı bedel olarak ödeyip, malların kendisine verilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, murisin mal varlığını eşi davalıya vasiyet etmek suretiyle davacılara anneleri ..."den gelen saklı paylarının ihlal edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ilişkin karar, Dairece; "…yukarıda açıklanan ilke ve olgulara uygun araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Hâl böyle olunca, mahkemece, öncelikle davaya konu vasiyetnamenin açılmasına dair ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2002/881 esas sayılı dosyasının mahkemesinden temini ile dosya içine alınması, davacı ..."nin yargılama sırasında ölümü nedeniyle tüm mirasçılarının davada eksiksiz yer almalarının sağlanması, ondan sonra yukarıda açıklanan ilkelere uygun olarak tenkis hesabı yapılması bakımından muris ..."nün bankadaki parası, tüm mal varlığı araştırılarak, pasif terekenin tespit edilmesi, usulüne uygun tenkis hesabı yapılması ile hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken murisin bir kısım taşınmazları (... ilçesindeki 101 ada 3, Isparta ilindeki 126 ada 2, 3493 ada 5, 6 parseller) dikkate alınmadan, murisin tüm mal varlığı ile pasif tereke tespit edilmeden, karar tarihine çok uzak olan taşınmazların dava tarihi değerleri esas alınmak suretiyle hatalı bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir." gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulü ile; 103.836,72 TL’nin davalıdan alınarak, davacılar ... ve ...’a 41.534,73’şer TL’nin, davacılar ... ve ....’e 6.922,45’şer TL’nin ödenmesine karar verilmiştir. .
Hemen belirtilmelidir ki, bozma ilamına uyularak yargılama sırasında ölen davacı ...’nin tüm mirasçılarının davada yer almasının sağlanması ile yargılamaya devam edilmiş olması doğrudur.
Öte yandan, mutlak tenkise tabi vasiyetname bakımından mirasbırakanın tüm malvarlığının araştırılması ve davacılar vekilinin 25.12.2018 havale tarihli dilekçesi ile, murise ait 2099 ada 5, 5768 ada 212 ve 213, 75 ada 128, 126 ada 2, 3493 ada 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davayı takip etmediklerini beyan etmesi gözetilerek, diğer taşınmazlar ( 1884 ada 8, 235 ada 1 sayılı parseldeki 3 no’lu bağımsız bölüm ve 101 ada 3 sayılı parseller ) yönünden tenkis incelemesi yapılması yerindedir.
Ne var ki, hükme esas alınan tenkis bilirkişi raporunun doğru olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Şöyle ki;
1- Sabit tenkis oranı bulunurken 101 ada 3 sayılı parselin murisin ölüm tarihindeki değerinin dikkate alınması gerekirken, dava tarihindeki değerinin dikkate alınması hatalıdır.
2- 15.04.2010 tarihli bilirkişi raporuna göre 1884 ada 8 ve 235 ada 1 sayılı parseldeki 3 no’lu bağımsız bölümün murisin ölüm tarihindeki değerlerinin 30.000,00’ar TL belirlenmiş iken, hükme esas alınan 01.06.2019 tarihli bilirkişi raporuna göre 1884 ada 8 sayılı parselin murisin ölüm tarihindeki değeri 107.856,03 TL, 235 ada 1 sayılı parseldeki 3 no’lu bağımsız bölümün murisin ölüm tarihindeki değeri 44.194,69 TL olarak saptandığı, bilirkişi raporuna süresi içerisinde itiraz edildiği, 15.04.2010 ve 01.06.2019 tarihli bilirkişi raporlarında saptanan değerler arasında azımsanmayacak bir fark bulunduğu ve bu farkın neden kaynaklandığının taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olacak biçimde açıklanmadığı, aradaki çelişkiyi giderecek mahiyette yeni bir rapor alınmadan sonuca gidildiği anlaşılmıştır.
3- 25.11.2020 tarihinde karar verilmesine rağmen tenkise tabi taşınmazların 2019 yılı Nisan ve Haziran aylarındaki değerleri üzerinden hüküm kurulduğu, belirtilen tarihler arasında yaklaşık 1,5 yıllık bir zaman diliminin bulunduğu, karar tarihine en yakın değerler üzerinden sonuca gidilmediği tespit edilmiştir.
Hal böyle olunca, yukarıda üç bent halinde belirtilen hususlar dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davacılar vekili ile davalı vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.