15. Ceza Dairesi 2018/4024 E. , 2019/6836 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık - sahtecilik
HÜKÜM : Sanık ... hakkında; ...nun 204/2, 43/1, 62, 53, 158/1-e, 43/1, 168/2, 62, 52/2, 53; Sanık ... hakkında; ...nun 158/1-e, 43/1, 168/2, 62, 52/2, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet; Sanıklar ..., ... (...) ve ... hakkında sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından; Sanıklar ... ve ... hakkında dolandırıcılık suçundan beraat
Dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından sanık ...’un mahkumiyetine; sanıklar ..., ... (...) ve ...’in beraatlerine; dolandırıcılık suçundan sanık ...’nın mahkumiyetine; sanıklar ... ve ...’ın beraatine ilişkin hükümler, sanıklar ... ve ... müdafileri ve katılanlar vekillleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Doktor olan sanıklar ..., ... ve ...’un eczacı olan sanıklar ..., ... (...), ... ve ... ile anlaşarak doktorların eczaneden gelen karnelere karne sahipleri olmadığı halde kayıt yaptırıp sıra numarası vererek eczaneden gönderilen ilaç listesine göre tanı koyarak sahte rapor ve reçete hazırlayıp reçeteleri eczanelere gönderdikleri, eczane sahibi sanıklarında hazırlanan sahte reçete ve raporları katılan kuruma gönderip ilaç bedellerini tahsil ettikleri iddia edilen olayda;
1)Sanıklar ..., ..., ...(...), ..., ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanıklar ..., ... (...) ve ..."in sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını, sanıklar ... ve ..."ın dolandırıcılık suçunu işlemediklerine dair delil elde edilmediğine dair mahmekenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıklar müdafiilerin sanıkların suçu işlemediğine, katılanlar vekillerinin beraat eden sanıklarından suçu işlediğine dair temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2)Sanık ... hakkında dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından; sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 06.10.2009 gün ve 8-124-224 sayılı kararında açıkça belirlendiği gibi temel cezanın belirlenmesinde hakim somut olayda, TCK"nın 61/1. maddesini göz önünde bulundurarak işlenen suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırları arasında temel cezayı belirlerken aynı yasanın 3/1. maddesi uyarınca hüküm ile işlenen fiil arasında "orantı" bulunmasını gözetmek durumundadır. Hâkimin temel cezayı belirlerken dayandığı gerekçenin yasal ve yeterli olması denetime izin verecek şekilde açıkça gösterilmesi gereklidir.
Bu açıklamalar ışığında somut olayda sanık ... hakkında dolandırıcılık ve sahtecilik suçundan, sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlerde; suça konu menfaat miktarı gözetildiğinde takdir teşdit uygulanarak belirlenen temel cezadan zincirleme suç hükümlerince de alt sınırdan uzaklaşarak artırım yapılıp sonuç ceza belirlenmiş olması orantılılık ilkesi ile bağdaşmadığından takdir hakkının hak ve nesafet kuralları sınırlarının aşağı şekilde kullanılması suretiyle ceza tayini,
Kabule görede;
Sanık ... hakkında 01.06.2015 tarihli bilirkişi raporuna göre sanığın eylemlerinden dolayı 22.815 TL menfaat elde ettiği belirlendiği ve 5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (i) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, sanıklar ... ve ... müdafileri ve katılanlar vekilllerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün sair yönleri incelenmeksizin bu sebepten dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.