8. Hukuk Dairesi 2010/3112 E. , 2010/4582 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ve müşterekleri ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 24.03.2009 gün ve 575/263 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... 3.11.2000, davacı ... 25.2.2003 günlü senetlerle 244 parsel dahilinde bulunan taşınmaz bölümlerini; davacı ... ise 12.1.1998 günlü senetle 243 parselin bir bölümünü satın aldıklarını açıklayarak ayrı ayrı açtıkları ve bilahare birleştirilen dava dilekçeleriyle, davalı üzerindeki tapu kayıtlarının kısmen iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı 11.9.2007 tarihli dilekçe ile, “....244 parseldeki satış senedini kabul ettiğini, davacıların isteği üzerine karar verilmesini....” istemiş; vekili ise yargılama oturumlarına katılarak gayrimenkul devrinin resmi şekle tabi olduğunu açıklamak suretiyle davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu taşınmazların satışının resmi şekilde yapılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Kadastro çalışmalarını takiben dava konusu 243 parsel 30.4.1968, 244 parsel ise 7.3.1968 tarihinden itibaren davalının miras bırakanı-babası 1994 yılında ölen ... (...) oğlu ...ve müşterekleri adına paylı mülkiyet şeklinde tapuya kayıtlı iken, davalı ... her iki taşınmazda da 17.8.2007 tarihinden itibaren intikalen paylı mülkiyet şeklinde paydaş olmuştur.
Davacı ... dava konusu taşınmaz bölümünü davalıdan 25.2.2003 tarihli senetle, davacı ... ise 12.1.1998 tarihli senetle satın aldığını açıklayarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır. Söz konusu senetlerin parsel numarası ihtiva etmediği, sınırları yazılı taşınmaz bölümlerinin haricen satış ve devrine ilişkin olarak düzenlendikleri görülmektedir. Harici senetlerin yapıldığı tarih itibariyle dava konusu taşınmazlar tapuya kayıtlı bulunan yerlerdendir. Tapuda kayıtlı bulunan bir taşınmazın haricen satışı Türk Medeni Kanununun 706, Borçlar Kanununun 213 ve Tapu Kanununun 26.maddesi hükümleri karşısında geçersizdir. Böyle bir satış haricen satın ve devralan kişiye herhangi bir hak bahşetmez. Davacı ... ve ... tarafından açılan davaların reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamıştır. Davacı ... ve ...’ın tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün buna ilişkin bölümünün ONANMASINA,
Davacı ...’in temyiz itirazlarına gelince; davacı uyuşmazlık konusu taşınmaz bölümünü 3.11.2000 tarihli senetle satın ve devraldığını açıklamış, bilahare senedin hatalı düzenlendiğini bildirerek davalı-satıcı ile yeniden tanzim edildiğini iddia ettiği 10.9.2007 tarihli senedi ibraz etmiştir. Söz konusu senet içeriğinde “....3.11.2000 tarihli senette sehven 240 parselden 600 m2 taşınmaz satıldığı yazılmış ise de, aslen 244 parselden belirtilen miktarda yer satıldığı...” yazılmak suretiyle davalı-satıcı ismi ve imzası yer almaktadır. Davalı ... 11.9.2007 tarihli ve kimlik tespitli dilekçe ile “...244 parsele ilişkin satış senedini kabul ettiğini, davacıların isteği üzerine karar verilmesini istediğini....” bildirmiştir. Kural olarak, tapulu taşınmazların harici satışı geçersizdir. Ne var ki, davalı 244 parsele ilişkin senedi ve istek gibi karar verilmesini istediğini açıklayarak buna ilişkin davayı kabul etmiştir. HUMK.nun 92.maddesi hükmüne göre, davayı kabul davalının talep sonucuna muvafakat etmesidir. Aynı kanunun 95. maddesi uyarınca feragat veya kabul kesin bir hükmün hukuki sonuçlarını doğurur ve yapıldıkları andan itibaren hüküm ifade eder. Davacılardan yalnız ...’in dayandığı yukarıda tarihi yazılı senet 244 parsele ilişkin olarak düzenlenmiş olup, adı geçen davacı bakımından davalının kabul beyanı gözönünde tutularak talep ve nizalı taşınmazın davalı üzerindeki payı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacı ...’in temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün buna ilişkin bölümünün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve 15,60 TL peşin harcın istek halinde davacılara iadesine 07.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.