Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/348 Esas 2018/3566 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/348
Karar No: 2018/3566
Karar Tarihi: 23.10.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/348 Esas 2018/3566 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza Dairesi tarafından verilen 2018/348 E., 2018/3566 K. numaralı kararda; sanığın silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan suçlu bulunduğu, başvurusunun istinaf aşamasında esastan reddedildiği belirtilmektedir. Dosyaya yapılan incelemelerde, sanığın eşinin Bylock tespit edilen hatlarından birini kullandığının belirlenmesi üzerine, eşinin hakkında açılan soruşturma dosyasının araştırılması ve gerektiğinde birleştirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca, Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın Bylock tespit tutanaklarının yetersiz olduğu gerekçesiyle eksik araştırma sonucu suçlu bulunduğu belirtilmiştir. Kararda ayrıca, Anayasa Mahkemesi iptal kararı sonucu TCK'nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edildiği ve bu doğrultuda hüküm kurulması gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 62, 63. maddelerine atıfta bulunulmuştur.
16. Ceza Dairesi         2018/348 E.  ,  2018/3566 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm :TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 62, 63. maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-) Sanığın; soruşturma aşamasında Bylock tespit edilen hatlardan... numaralı hattı eşi ... "ın kullandığını bildirmesi, yine Karaman Cumhuriyet Başsavcılığının 27.06.2018 tarihli yazısı ve eklerinde ... adına kayıtlı ... ve ... numaralı hatlara ilişkin ... İD numaralı hesabın gerçek kullanıcısının sanığın eşi olan ... olduğunun belirtilmesi karşısında, sanığın eşi olan ... hakkındaki soruşturma dosyasının akıbeti araştırılarak, öncelikle dava açıldığının tespiti halinde her iki dosyanın birleştirilmek suretiyle birlikte görülmesi, şayet hüküm verilip kesinleşmiş ise iş bu durumda adı geçen dosyanın bu dosya içerisine getirtilip tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
    2-)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının kabul edildiği gözetilmekle,
    Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, bylock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, bylock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutunun tayini açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, istinaf aşamasından sonra dosyaya gelen bylock tespit ve değerlendirme tutanaklarının, ..." nın ifade tutanağının, Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğünün ../03/2018 tarihi yazısı ekinde gönderilen veri inceleme raporunun CMK 217. maddesi gereğince duruşmada sanık ve müdafine okunup diyecekleri sorularak yargılamaya devamla bir hüküm kurulması gerekirken sanığın bylock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz bylock sorgu tutanaklarına dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması
    3-) İstinaf aşamasından sonra dosya içerisine gelen bilgi alma tutanağına göre, sanık hakkında beyanlarda bulunan Orhan Tuna"nın tanık sıfatıyla ifadesine başvurularak bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmesi lüzumu,
    4-)Mahkeme gerekçesinde dosya içeriğiyle uyuşmayan gerekçeye yer verilmesi,
    5-) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 23.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.