Sahte özel belgeyi bilerek kullanma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/5247 Esas 2017/7917 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/5247
Karar No: 2017/7917
Karar Tarihi: 20.11.2017

Sahte özel belgeyi bilerek kullanma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/5247 Esas 2017/7917 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıklar sahte bir tutanak belgesini bilerek kullanmak suçundan mahkum edilmiştir. Belgedeki imzaların sahte olduğu tespit edilmiştir. Ancak, belgenin incelenmesinde eksiklikler olduğu ve sanıkların hukuki durumlarının takdir edilmesi için daha fazla araştırma yapılması gerektiği kararına varılmıştır. Sanıkların avukatları tarafından yapılan temyiz itirazları kabul edilmiş ve hükümler bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- Sahte özel belgeyi bilerek kullanma suçu (TCK 204/1)
- Adli sicil kaydının hüküm esnasında değerlendirilmesi (CMUK 321)
11. Ceza Dairesi         2017/5247 E.  ,  2017/7917 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Sahte özel belgeyi bilerek kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-Sanıklardan ... tarafından sahte olarak düzenlenen 08.11.2010 tarihli ve “tutanak” başlıklı belgenin, katılan ile diğer sanık ... arasında görülmekte olan boşanma davasına sunulmak suretiyle sanıkların özel belgede sahtecilik suçunu işlediklerinin iddia ve kabul olunduğu olayda; suça konu belge üzerinde mahkemece gözlem yapılmadığı, katılan adına atılı imzanın sanıkların eli ürünü olup olmadığı yönünde herhangi bir tespitin bulunmadığı; katılan ... ...’in 18.05.2012 tarihinde soruşturma aşamasında alınan beyanında, kendisi ve tanık ... tarafından imzalanan aynı tarihli bir başka belge daha olduğunu, sahte belgenin bundan örnek alınarak oluşturulduğunu söylemesine karşın, 31.01.2013 tarihli tek kişilik bilirkişi raporunda, her iki belgedeki imzaların katılana ve ...’e ait olmadıkları belirtildiği gibi, tanık ... soruşturma ve kovuşturma aşamasında suça konu belge üzerinde imzasının bulunmadığını belirtmesine rağmen, suça konu belgedeki imzanın ...’ya ait olduğunun aynı raporda bildirilmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak bir şekilde tespiti bakımından; öncelikle belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu belgenin duruşmada incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde belgenin dosya içerisine konulması, aldatma yeteneğinin ne şekilde gerçekleştiğinin karar yerinde tartışılmasından sonra, sanıkların, katılanın ve tanıklar ... ile ...’nın, tercihen suça konu belgenin düzenlenme tarihine en yakın, daha önceki tarihlerde atılmış bol miktarda samimi imza örneklerini içerir belgelerin çeşitli kurum ve kuruluşlardan araştırılarak temin edilmesi, ayrıca huzurda bol miktarda imza örnekleri alınarak suça konu belge ile katılan tarafından ibraz edilen belge üzerindeki imzaların sanıklara, katılana ve tanıklara aidiyeti konusunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden rapor alınmak suretiyle, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-Kabule göre de; sanıklardan ...’in adli sicil kaydında bulunan Konya 8. Sulh Ceza Mahkemesinin 10.04.2012 tarih ve 2011/398 Esas, 2012/437 Karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin ilamının kesinleşme tarihinin bu dosyadaki suç tarihinden sonra olması nedeniyle, anılan ilam yönüyle geri bırakılan hükmün açıklanması koşulları oluşmadığı gözetilmeden ihbarda bulunulmasına karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.