12. Hukuk Dairesi 2017/2759 E. , 2017/7109 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlunun, satış ilanı tebliğ işleminin, kendisi ile aynı adreste oturmayan oğluna yapıldığından usulsüz olduğunu ve sair fesih nedenlerini ileri sürerek ..., ... İlçesi ... Köyü 2 Parsel, 3 Parsel, 6 Parsel 1, 2, 3 ve 5 nolu bağımsız bölümler ile 12 Parsel, 23 Parsel ve 24 Parsel sayılı taşınmazlar yönünden ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, tebligatı alan kişinin borçlunun oğlu olması ve oğlunun posta memuruna borçlu ile aynı konutta oturduklarını beyan etmesi nedeniyle tebligata ilişkin iddianın borcun ödenmesini geciktirme amacına matuf olduğu gerekçesiyle şikayetin reddi ile birlikte şikayete konu tüm taşınmazların ihale bedelleri toplamı üzerinden % 10 oranında para cezasına karar verildiği anlaşılmıştır.
1)6 Parsel 3 numaralı bağımsız bölüm ile 12 Parsel sayılı taşınmazlar yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
İİK"nun 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda, ihale konusu taşınmazlardan 6 Parsel 3 bağımsız bölüm numaralı olanının 33.000,00 TL muhammen bedel ile satışa çıkarıldığı ve 90.500,00 TL üzerinden ihale edildiği, 12 Parsel sayılı olanının ise, 179.250,00 TL muhammen bedel ile satışa çıkarıldığı ve 203.500,00 TL üzerinden ihale edildiği görülmektedir. Dolayısıyla bu durumda anılan taşınmazlar yönünden zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, şikayetçi, İİK"nun 134/8. maddesi kapsamında kendi menfaatinin muhtel olduğunu ispatlayamadığından ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmamaktadır.
O halde mahkemece, 6 Parsel 3 numaralı bağımsız bölüm ile 12 Parsel sayılı taşınmazlara ilişkin ihalenin feshi isteminin, İİK.nun 134/8. maddesi gereğince zarar unsurunun bulunmaması nedeniyle esasa girilmeden reddine karar verilmesi ve para cezasına hükmedilmemesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
2)2 Parsel, 3 Parsel, 6 Parsel 1, 2, ve 5 nolu bağımsız bölümler ile 23 Parsel ve 24 Parsel sayılı taşınmazlar yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 16.maddesi ile Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 25. maddesine göre; "kendisine tebligat yapılacak şahıs, adresinde bulunmazsa tebliğ, aynı konutta oturan kimselere veya hizmetçilerden birine yapılır."
Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliği, tebliğ belgesindeki işlemin aksinin iddia edilmesi halinde bunun tahkik şeklini ve yöntemini göstermemiştir. Mahkemece, her somut olayın özelliği, cereyan şekli, gerçekleşen maddi olgular en ufak ayrıntılarına kadar gözönünde bulundurup iddia tahkik edilmelidir. HGK"nun 7.4.1982 tarih ve 1377-337 sayılı kararında da benimsendiği üzere, tebligat parçasında yazılı olan hususun aksi her türlü delille ispatlanabilir.
Somut olayda, şikayetçi borçlu ... adına gönderilen 24.12.2015 tebliğ tarihli satış ilanı tebligatının incelenmesinde; tebliğin "muhatabın çarşıya gitmesi nedeniyle aynı konut altında birlikte ikamet ettiklerini çalıştığını ehliyetli ve reşit olduğunu beyan eden oğlu ..."a tebliğ edilmiştir." şerhi verilerek TK’nun 16. maddesine göre yapılmak istendiği, buna göre, tebliğ işlemi şeklen usulüne uygun olsa da, şikayetçi borçlunun, tebligatı alan oğlu ... ile birlikte aynı çatı altında yaşamadıklarını ileri sürmesi karşısında, mahkemece bu konuda herhangi bir araştırma yapılmadan karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
Öte yandan, İİK"nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebidir.
O halde mahkemece; şikayetçi, tebliği alan oğlu ile birlikte oturmadığını ileri sürmek suretiyle tebligat mazbatasında belirtilen maddi olguların aksini iddia ettiğine göre, yukarıda bahsi geçen HGK kararı uyarınca borçlunun bu iddiası ile ilgili deliller toplanarak ispatlamasına imkan tanınması, satış ilanının tebliğ tarihi itibariyle tebligat gönderilen adreste borçlunun oğlu ..."un borçlu ile beraber oturup oturmadığının, gerektiğinde zabıta araştırması da yapılarak incelenmesi ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.