1. Hukuk Dairesi 2017/1365 E. , 2017/1895 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleştirilen davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı, 27, 29, 43, 56, 71, 85, 122, 104, 183 parsel sayılı taşınmazlarda paydaş miras bırakan..t"inin soyadının "".."" olarak yazılması gerekirken, soyadının “..."" olarak yazıldığını ileri sürerek, tapu kaydında düzeltim isteğinde bulunmuş, yargılama sırasında davasını ıslah ederek mirasbırakanı ""..."inin"" tapu kayıt maliki “...” ile aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Birleştirilen 2015/1090 Esas sayılı davada davacı, çekişme konusu parsellerin tapu kayıtlarında ... oğlu: ... olarak tescil edilen kişi ile nüfus kayıtlarında ... oğlu: ... olarak adıgeçen şahısların aynı kişi olduklarının tespitini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Davanın kabulüne ilişkin verilen karar Dairece; “...taşınmazların iktisabındaki dayanak satış işlemine ilişkin 07.12.1961 tarih ve 83 yevmiye no"lu resmi senedin tüm dayanakları ile getirtilerek, yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılması, taşınmazların tapu kayıtlarında malik gözüken kişinin davacının miras bırakanı ile aynı kişi olduğunun duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; ... oğlu 1904 doğumlu...t"in nüfus kayıtlarında soyadının bulunmadığı ancak diğer hane halkının “...” soyadını aldıkları, kayıt malikinin tespiti amacıyla nüfus araştırması ve zabıta vasıtasıyla yapılan incelemelerde "...." soyadıyla kayıtlı
kişi bilgisine ulaşılamadığı, mirasbırakana ait bilgilerin gönderildiği, davacı tanıkları, taşınmazların mirasbırakan tarafından tarım yapılmak suretiyle kullanıldığı, ölümünden sonra
davacının taşınmazları kullanmaya devam ettiği, tapu kayıt maliki ile davacının mirasbırakanın aynı kişi olduğunu beyan ettikleri, tapu kaydı ve tedavüllerinin incelenmesinde çekişme konusu 27, 29, 43, 56, 71, 85, 122, 104, 183 parsel sayılı taşınmazların 07.12.1961 tarih ve 83 yevmiye no"lu resmi senede dayanarak ... Köyü’nden ... oğlu ...adına 1971 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit gördüğü, dosyada bulunan zabıt kütüğü örneğinde aynı bilgilerin yer aldığı, dayanak akit tablosuna ulaşılamadığı, ... Tapu Müdürlüğü’nce işlemle ilgili belge fotokopilerinin gönderildiği, davacı tarafça sunulan akit defteri fotokopisinde mirasbırakana ait açık kimlik bilgilerinin yer aldığı anlaşılmaktadır.
Bu deliller ışığında somut olay değerlendirildiğinde, mahkemece 07.12.1961 tarih ve 83 yevmiye numaralı belgenin fiili imkansızlık nedeniyle bulunamaması nedeniyle asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.
Hâl böyle olunca; tapu kayıt maliki ile davacının murisi ... oğlu ... aynı şahıs olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.