3. Hukuk Dairesi 2016/12565 E. , 2017/2276 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tedbir nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz ve davacılar vekili tarafından katılma yoluyla temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; tarafların 1992 yılından beri evli olduklarını, üç çocuklarının olduğunu, davalının evliliğin son yıllarında çocuklarına ve eşine şiddet gösterdiğini, davacının çocukları ile birlikte babasının evine sığındığını, davalının öğretmen olduğunu ve 3.000 TL geliri olduğunu, ayrıca icar gelirlerinin olduğunu, davacının asgari ücretle çalıştığını belirterek, davacı için aylık 600,00 TL, müşterek çocuk ... için aylık 450,00 TL, ... için aylık 400,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davalının davacıyı darp etmediğini evden kovmadığını, bir tartışma sonrasında tartışmanın daha da büyümemesi için o an için evden ayrıldığını, döndüğünde davacı ve çocukların evi terk ettiğini gördüğünü, davacıyı müşterek haneye defalarca davet ettiğini, 5 yıldan fazladır fiilen ayrı yaşadıklarını, davacının çalıştığı atölyenin daha önce davacıya ait olduğunu, daha sonradan bunu davacının kardeşi üzerine geçirildiğini, davacı tarafından işletildiğini, müvekkilinin çocuklarının bakımına ekonomik katkı sağladığını, davalının vergi borcu dahil bir takım borçlar ödediğini ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davacı kadın için aylık 300,00-TL, 10.09.2001 doğumlu müşterek çocuk ... için aylık 200,00-TL, 07.01.2004 doğumlu müşterek çocuk ... için aylık 200,00-TL tedbir nafakasının mükerrer ödemeye sebebiyet vermemek kaydıyla ayrı yaşama hakkına dayalı olarak davalıdan alınarak davacı kadına verilmesine, (16.02.2015 tarihli ara karardaki miktarlar dava tarihinden hüküm tarihine kadar geçerlidir.) fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde, davalı vekili tarafından temyiz ve davacılar vekili tarafından katılma yoluyla temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının yerinde bulunmadığından reddi gerekir.
./..
-2-
2-Davacı vekilinin temyiz itirazı yönünden;
Dava, ayrı yaşamda haklılık nedenine dayalı olarak açılmış, tedbir nafakası talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu"nun 197.maddesine göre, ayrı yaşamakta hakkı olan eş diğer eşten tedbir nafakası isteminde bulunabilir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenlemeler gereği eşler evlilik birliğinin giderlerine güçleri oranında katılmak zorundadırlar (TMK. madde 186/son). Buna göre evlilik birliğinin ortak giderleri olan kira, elektrik, yakıt, su ve benzeri giderlere davalı eş katılmak zorundadır.
Bu bağlamda; tedbir nafakası miktarı tayin edilirken, birliğin giderlerine katılmada eşlerin "ekonomik güçleri" ile müşterek yaşam sırasında davalının eşine sağlamış olduğu yaşam düzeyi dikkate alınmalı, hakim; eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyelerinin ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiğini gözetmelidir.
Somut olayda; tarafların sosyal ekonomik durum araştırmasından; davacı kadının terzi olup, aylık 500 TL gelirinin olduğu, davalının ise öğretmen olup, aylık 2.400 TL maaş ve ek ders ücreti aldığı tespit edilmiştir.
Nafaka takdirinde, davacının isteminin tedbir nafakası olması ve eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesinin ayrı yaşama halinde de korunması gerektiği düşünüldüğünde, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle davalının tespit edilen mevcut gelir durumuna göre mahkemece davacı kadın ve müşterek çocuklar için takdir edilen nafaka miktarı az olup, Türk Medeni Kanununun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, davacının temyiz itirazı bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.