14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/3979 Karar No: 2016/8590 Karar Tarihi: 20.10.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/3979 Esas 2016/8590 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2016/3979 E. , 2016/8590 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki haciz şerhinin terkini davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 27.10.2015 gün ve 2015/1033 Esas - 9535 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, hükmün temyiz edilerek dosyanın Yargıtay’a gönderilmesinden sonra vermiş olduğu 28.07.2016 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirmiş, dosyada mevcut 27.08.2010 tarihli ve 16380 yevmiye numaralı vekaletnameye göre davadan feragate yetkili bulunduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK’nun 307. maddesinde feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK’nun “Feragat ve kabulün şekli” başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Yukarıda belirtildiği üzere feragatin kati bir hükmün hukuki neticelerini hasıl edeceği hükme bağlanmıştır. Yine belirtmek gerekir ki feragatin geçerliliği karşı tarafın muvafakatine bağlı değildir. Etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları da bu doğrultudadır. (11.4.1940 tarihli ve 70 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.5.1992 tarihli ve 1992/2-250/364 sayılı Kararı) Bu nedenle kararın davacı vekilinin davadan feragati hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 20.10.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.