Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/1498
Karar No: 2010/4572
Karar Tarihi: 07.10.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/1498 Esas 2010/4572 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/1498 E.  ,  2010/4572 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ..., dahili davacılar ... ve müşterekleri ile Hazine ve Çayırözü Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Develi Asliye Hukuk Hâkimliğinden verilen 05.11.2009 gün ve 392/526 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı vekili, dava dilekçesinde mevkii ve hudutlarını yazdığı yerin kadastro çalışmaları sırasında tespit dışı bırakıldığını açıklayarak 40 yıldan beri var olan kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak taşınmazın muris ... mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama oturumlarına katılan diğer mirasçılar, davaya muvafakat ettiklerini bildirmişlerdir.
    Davalı ... vekili, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, davalı Köy Muhtarı ise, orta malı mera niteliğinde bulunduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın kabulüne, teknik bilirkişi raporunda A ve B harfleriyle gösterilen toplam 33039.84 m2 yerin payları oranında ... mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu taşınmaz kadastro çalışmaları sırasında taşlık–kayalık olarak tespit dışı bırakılmıştır. Böyle bir yerin emek ve masraf sarfı suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmesini müteakip, kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi suretiyle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri hükümlerine göre kazanılması mümkündür.
    Bir arazinin kullanım süresi ve niteliği ile üzerinde imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihin en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Bu hava fotoğraflarının kadastrodan sonraki geçmiş yıllara ait en az iki ayrı zamana ilişkin olması gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için tespit dışı bırakılma tarihi olan 1971 yılından sonra dava tarihine göre 20 – 25 yıl öncesine ait (1980-1985 yılları arası) 1/20000 veya 1/25000 ölçekli stereoskopik hava fotoğraflarının dosyada yer almış olması ve bu fotoğrafların stereoskopla incelenmesi gerektiği uzman öğretim üyelerinin yayınlarındaki görüşleridir.
    Ayrıca, stereoskopik çift hava fotoğrafı, bir stereoskop altında incelenirse arazinin üç boyutlu görüleceği, taşınmazın sınırlarının belirlenebileceği ve bu amaçla ekilemeyen bakir alanların net bir biçimde tespitinin yapılabileceği bilinmelidir. (Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesinin yayınlarından, Doç. Dr. Mahmut Yüksel’in, Toprak Etüd ve Haritalama kitabının 1995 yılı baskısı sh. 53.) Mahkemece uyuşmazlığın net bir biçimde çözüme kavuşturulabilmesi için gerekli bulunan hava fotoğraflarından yararlanılmamıştır.
    Bundan ayrı; taşınmaz başında dinlenen mahalli bilirkişi ve şahitler dava konusu yerin sınırında dağ ve mera niteliğindeki araziler bulunduğunu bildirmelerine karşılık mahkemece usulüne uygun olarak mera araştırması yapılmamıştır.
    Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın niteliğinin belirlenmesi ile ilgilidir. Başka bir ifade ile dava konusu taşınmazın öncesinin mera niteliğindeki yerlerden olup olmadığı hususunun araştırılması ile ilgilidir. Bir yerin öncesinin veya halihazır durumunun tahsisli veya kadim meralardan olup olmadığı ayrı usul ve şekilde araştırılmaya tabidir. Zira tahsisli ve kadim meraların oluşumu itibariyle farklılıkları vardır. Tahsisli meralar, yetkili merciler tarafından kamunun yararlanmasına ayrılmak suretiyle ve tahsis yoluyla oluştuğu halde, kadim meralar, başlangıcı bilinmeyen bir zamandan beri geleneksel olarak o yer halkının yararlanması suretiyle kamu malı niteliğini kazanırlar. HGK"nun 30.10.1991 tarih 1991/8-427-544 ve 3.5.1995 tarih ve 1995/17-149-502 sayılı kararlarında da belirtildiği gibi bir yerin yetkili bir merci tarafından mera olarak tahsis edilmesi, evveliyatı itibariyle o yerin mutlak surette mera olarak kabulüne yeterli olmadığı gibi zilyetlikle iktisap iddiasının dinlenmesine de engel değildir. Ne var ki,yetkili merci tarafından bir yerin mera olarak tahsisinin yapılmış olması durumunda gerçek kişinin o yerdeki zilyetliği sona ereceğinden mera olarak tahsisin yapıldığı tarih itibariyle kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülk edinme koşullarının saptanması gerekir. Taşınmazın tahsis yoluyla değil de kadim mera olduğunun anlaşılması halinde ise hiçbir şekilde kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisabı mümkün değildir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş; tahsisli veya kadim mera araştırmasını usulüne uygun şekilde yapmak olmalıdır.
    Taşınmazın tahsisli meralardan olup olmadığı hususu araştırılırken, öncelikle bu yerde mera tahsisinin bulunup bulunmadığının İl Özel İdaresi,Tapu Sicil Müdürlüğü ile İl Tarım Müdürlüğünden sorulması, varsa mera norm kararı ile tahsis tutanağı ve paftası getirtilerek mahallinde uygulanıp nizalı taşınmazın bu belgeler kapsamında kalıp kalmadığı, mera norm kararına göre tahsis edilen meranın menşei norm kararından araştırılarak tahsisin mevcut kadim meradan mı, yoksa 4753 SK.nun 8. maddesine göre Bakanlık emrine geçen yerlerden mi yapıldığı tahkik ve tespit edilmelidir. Taşınmazın öncesinin kadim mera niteliğinde olup olmadığı hususu araştırılırken yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına göre, mer"adan yararı bulunmayan komşu köylerden seçilecek yerel bilirkişi ve tanık ifadeleri ile uzman bilirkişi ziraat yüksek mühendisi aracılığı ile tesbiti, toprak tevzi komisyonu veya kadastroca işlem gören yerlerde komşu parsellere ait tutanak ve dayanağı belgeler (tapu ve vergi kayıtları) getirtilerek mahalline uygulanmak suretiyle dava konusu taşınmaz yönünün ne şekilde gösterildiği tespit edilerek nizalı taşınmaz ve çevreleyen komşu taşınmazın mera vasfında olup olmadığı araştırılarak niteliği belirlenmelidir.
    Dava konusu yerin tespit dışı bırakılma nedeni de gözönünde tutularak Öğretim Üyesi seviyesinde Ziraat Fakültesi Toprak Bölümünden bir ziraat mühendisi, bir kadastro fen elamanı, bir jeodezi veya fotoğrametri mühendisinden oluşacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifetiyle dava tarihine göre 20 – 25 yıl öncesine ait ve iki ayrı tarihte çekilmiş 1/20.000 veya 1/25.000 ölçekli stereoskopik çift hava fotoğraflarının getirtilip stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda inceleme yaptırılarak taşınmaz üzerinde zilyetliğe başlangıç süresinin belirlenmesine çalışılması gerekir. Şahit ve bilirkişi sözleri ilmi esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, öncesinin kadim mera olup olmadığı, üzerinde imar-ihya işlemlerine başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihi ayrı ayrı belirlendikten sonra iddia ve savunma çerçevesinde değerlendirilme yapılarak elde edilecek sonuca göre bir karar verilmek olmalıdır. Eksik incelemeyle karar verilemez.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle eksik incelemeye dayalı usul ve kanuna aykırı olan hükmün HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi