10. Hukuk Dairesi 2016/4825 E. , 2018/5063 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ve davalılardan ... Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarına gelince, davalılardan ... Gıda ve Day. Tük. Mlz. Paz. Ltd. Şti. ye ait aracı kullanırken tek taraflı trafik kazası sonucu 29.07.2011 tarihinde vefat eden sigortalının, aynı şirketin işçisi olduğu, dosya kapsamına göre davalı işveren şirketin %10, davalı ...’nın %20 ve sigortalının %70 kusurlu olduğu, hak sahiplerine bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelirin 5510 sayılı Yasa’nın 21/1 ve 21/4 maddeleri nazarında tahsili için işbu davanın açıldığı, mahkemece, %30 kusur üzerinden yazılı şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmış ise de, söz konusu hüküm yanılgılı değerlendirmeye dayalıdır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/17-1315 E, 2017/1239 K. sayılı kararında “Yansıma yoluyla zarar görmüş olan destek tazminatı isteyenlerin, kendisine destek sağlayan kişinin sahip olduğu haktan fazlasına sahip olmaları mümkün değildir. Nitekim BK’nun 44/I. maddesi, hiç kimse kendi kusurundan yararlanamaz ilkesine dayanmaktadır. Zararın artmasına veya doğmasına sebep olan kişi sonuçlarına da kendisi katlanmalıdır. Diğer bir deyişle, nasıl ki desteğin ölümü sebebiyle meydana gelen zararın yansıma yoluyla destek görenleri etkilediği kabul ediliyorsa, desteğin kusurlu davranışlarının da aynı şekilde destek görenlere yansıyacağının kabul edilmesi gerekir. Zira zarara uğramamak için gerekli özeni göstermeyen veya hatta zararın meydana gelmesini isteyen kimse, bu hareket tarzının sonuçlarına katlanmalı ve bu davranışının zararın meydana gelmesinde oynadığı role, etkisine ve derecesine göre zararı kısmen veya tamamen üzerine almalıdır. Çünkü kendi kusuruyla sebebiyet verdiği ya da artmasına neden olduğu zararın ödettirilmesini istemek ... Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenen doğruluk ve dürüstlük kurallarına aykırı olacaktır,” hususları belirtilmiş olup, bu çerçevede somut olaya bakıldığında, sigortalının kullanmış olduğu aracın sigortacısı konumunda olan davalı ...Ş.’nin sorumluluğunun ancak 3. kişilere karşı olduğu, sigortalının aracı kullanan kişi olmasından kaynaklı olarak söz konusu olayda 3. kişi olmadığı belirgin olmakla, davalı ...Ş. nin de, sigortalının 3. kişi konumunda olmayan haksahiplerine karşı bir sorumluluğu düşünülemeyeceğinden, davalı ... şirketi açısından davanın reddine karar verilmesi yerine, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Kabule göre de Sigorta şirketleri yönünden faizin başlangıç (temerrüt) tarihi belirlenirken; ilgililerce gerekli belgeler de ibraz edilerek 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 98, 99 ve 108. maddeleri ile 03.05.1997 gün ve 22978 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Karayolları Trafik Garanti Fonu Yönetmeliği"nin 12, 13 ve 14. maddelerinde yazılı şekilde sigorta şirketine başvurulduğu halde gerekli ödeme yapılmamışsa, HGK’nın 17.10.2001 gün ve 915 – 739 ayrıca 08.10.2003 gün 576 – 543 sayılı kararlarında da belirtildiği gibi, gerekli belgeler eklenerek gerçekleştirilen ödeme isteğini içeren muhtıranın tebliğinden itibaren davalı ... şirketi lehine 8 iş günü ek ödeme süresi bulunduğu gözetilerek, sigorta şirketinin temerrüde düştüğü tarihin belirlenmesi gerekir. Gerekli belgeler ibraz edilmeksizin başvuruda bulunulmuş veya hiç müracaat edilmemişse, sigorta şirketinin temerrüdünden bahsedilemez. Bu durumda faiz başlangıcının; sigorta şirketi aleyhine icra takibine girişilmişse takip tarihi, dava açılmışsa, dava tarihi olarak kabul ve tespiti gerekir. Somut olayda dava öncesi sigorta şirketine gönderilmiş herhangi bir ödeme isteğini içeren muhtıra bulunmadığından faiz başlangıcının dava tarihi olarak gözetilmemesi yerinde görülmemiştir.
O hâlde, davalı ...Ş. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ... Sigorta A.Ş."ye iadesine, 22.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.