MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanık ...: TCK 157/1, 35, 62, 52 maddeleri gereği
Suça sürüklenen çocuk ...: TCK 157/1, 35, 31/3, 62, 52 maddeleri gereği mahkumiyet


Dolandırıcılık suçundan sanık ile suça sürüklenen çocuk hakkında verilen mahkumiyet hükümleri sanık müdafi ve suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
22.10.2014 tarihinde müştekiyi ev telefonundan arayan bir kişinin kendisini polis olarak tanıtarak müştekiye kimliğini kaybedip kaybetmediğini sorduğu, müştekinin kaybettiğini söylemesi üzerine telefondaki kişinin müştekiye KCK terör örgütüne hesabından para aktarıldığını, bu şebekeyi yakalamak için yapılacak operasyonda kendilerine yardımcı olmasını söyleyip hangi bankada ne kadar parası olduğunu sorduğu, müştekinin de... Bankasında 50.000 TL parası olduğunu söylediği, telefondaki kişinin müştekiye bu parayı hemen çekmesini gönderecekleri kişiye vermesini istedikleri, bu sırada banka görevlisinin müştekiyi "dolandırılıyorsunuz" diyerek uyardığı ve durumu birlikte polise bildirdikleri, bu aşamadan sonra polisler ve müştekinin iş birliği halinde buluşma noktasına gittiği, sanık ..." ın elinde telefonla konuşur vaziyette, suça sürüklenen çocuk ..." in de etrafı kontrol eder şekilde müştekiye yaklaştıkları esnada polisi farkederek kaçmaya başlamaları üzerine takip sonucu yakalandıkları, tarafların uzlaşamadıkları olayda;
1- Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanığın atılı suçu işlediği anlaşılmakla, mahkemenin kabul ve uygulamasında isabetsizlik bulunmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddi ile hükümlerin ONANMASINA,
2- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuk ...’in atılı suçu işlediği anlaşılmakla, suçun sübutu yönünden mahkemenin kabulünde isabetsizlik bulunmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafinin sair temyiz itirazlarının reddine; Ancak,
Suça sürüklenen çocuk hakkında yapılan yargılama sonrasında 07.01.2015 tarihli ilk hükümde hapis cezasının yanında 400 TL adli para cezası verildiği, bu hükmün sadece suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dairemizce 13.12.2017 tarihli karar ile 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutularak dosyanın bozularak mahalline gönderildiği, bozma sonrasında 05.10.2018 tarihli hükümde suça sürüklenen çocuk hakkında CMUK"nın 326. maddesine aykırı olarak ceza miktarı yönünden kazanılmış hak ilkesi gözetilmeden 16.600 TL adli para cezasına hükmedilerek fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasının para cezası ile ilgili kısmına 6.fıkradan sonra gelmek üzere "1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkı olduğu gözetilerek suça sürüklenen çocuğun 400 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına" denilmek sureti ile hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18.06.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.