Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/230
Karar No: 2014/3501
Karar Tarihi: 27.02.2014

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/230 Esas 2014/3501 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, bir kamulaştırma davasında verilen hükmü incelerken, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu ve emsal değerlendirilmesi yapmadığını belirtmiştir. Emsal olarak alınan taşınmazlar hakkında inceleme yapılmış ancak hangi emsalin değerlendirmeye esas alındığı belirlenememiştir. Bir taşınmazın kamulaştırma bedeli tespit edilirken, emsal arsa satışlarının esas alınması gerektiği ve satışı emsal alınacak olan taşınmazın mümkün olduğu kadar dava konusu taşınmazla aynı mevkide ve yüzölçümünde olması gerektiği belirtilmiştir. Emsal satış fiyatlarına Türkiye İstatistik Kurumu üretici fiyat endeksi uygulanarak değerlendirme yapıldıktan sonra, taşınmazlar arasındaki farklılıkların belirlenmesi ve taşınmazın değerinin bu şekilde tespit edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca kamulaştırılan taşınmazda yapı bulunması durumunda, yapı değerinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayımlanan Yapı Yaklaşık Birim Fiyat Listesi esas alınarak belirlenmesi ve yaşa göre yıpranma paylarının da dikkate alınması gerektiği ifade edilmiştir. Kanun maddeleri olarak, 4650 Sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi ve İmar Yasası'nın 18. maddesinin 2. fıkrası gösterilmiştir.
18. Hukuk Dairesi         2014/230 E.  ,  2014/3501 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ereğli(Konya) 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 23/10/2013
    NUMARASI : 2012/263-2013/524

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir.
    Şöyle ki;
    1-Bilirkişi raporunda değerlendirmede emsal olarak alınan çok sayıda taşınmaz hakkında inceleme yapılmışsa da hangi emsalin değerlendirmeye esas alındığı ve taşınmazla üstün-eksik yönleri belirlenmeden sonuçta taşınmazın yer ve konumu, genişliği, niteliği ve idarenin kıymet takdiri gibi hususlar gözönünde bulundurularak genel ifadelerle bedel tespit edilmiştir.
    Arsa niteliğindeki bir taşınmazın kamulaştırma bedeli tespit edilirken;
    Bilirkişi kurulunca dava konusu taşınmazın yerinde inceleme yapılarak, 2942 Sayılı Yasanın 4650 Sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca kamulaştırma (değerlendirme) tarihinden önceki özel amacı olmayan emsal arsa satışlarını esas alarak dava konusu taşınmaz malın satış değerini ve bu değeri etkileyebilecek tüm nitelik ve unsurları gözeten gerekçeli bir değerlendirmeye dayalı olarak taşınmaz malın değerinin tespiti gerekir.
    Satışı emsal alınacak olan taşınmazın mümkün olduğu kadar dava konusu taşınmazla aynı mevkii ve konumda ve aynı yüzölçümünde olması, birbirine komşu ya da yakın mesafede bulunması, kamulaştırma (değerlendirme) gününe yakın tarihlerde satılmış olması gerekirse de bu husus zorunlu değildir. Buna göre dava konusu taşınmaza emsal alınabilecek nitelik ve özellikleri taşıyan emsal arsa satışlarının belirlenip bilirkişi kurulunca bu emsal satışların esas alınması suretiyle yapılacak karşılaştırma ve değerlendirme sonunda dava konusu taşınmazın değeri tespit edilmelidir. Dava konusu taşınmazın yer aldığı yerleşim biriminde emsal olabilecek özel amacı olmayan arsa satışlarının bulunması mümkündür. Kaldı ki, aksi durum söz konusu olsa bile komşu il ve ilçelerde –kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan- arsa satışları da emsal alınabilir.
    Emsalin satış fiyatına Türkiye İstatistik Kurumu üretici fiyat endeksi uygulanmak suretiyle değerlendirme tarihinde oluşan fiyatları bulunduktan sonra dava konusu taşınmazla karşılaştırılıp incelenerek aradaki farklılıklar belirtilip üstün ve eksik yönleri açıklanmalı, bu nitelik ve farklılıkların taşınmazın değerine olan etkilerinin ne olduğu belirtilmeli ve bu suretle yapılacak karşılaştırma ile dava konusu taşınmazın değeri belirlenmelidir.
    Mahkemece tarafların bildireceği veya re"sen belirlenecek emsal kayıtlar tapu müdürlüğünden, emsal alınan taşınmaz ile dava konusu taşınmazın bulundukları cadde ve sokak itibariyle belediyece belirlenen değerlendirme yılına ait emlak vergisine esas asgari m² değerleri ilgili belediye başkanlığından getirtilerek bilirkişi raporunda belirtilen emsal bilgileri kontrol edilmeli ve raporda belirtilen emsal ile taşınmaz arasındaki değer farkı ile vergi m² değerleri arasındaki fark dikkate alınarak denetim yapılmalıdır.
    İncelenen emsal imar parseli olup da dava konusu taşınmazın bu nitelikte olmaması halinde, dava konusu taşınmazın bulunacak değerinden, İmar Yasasının 18. maddesinin 2. fıkrası uyarınca düzenleme ortaklık payını karşılayacak oranda indirim yapılması hususu da gözetilmelidir.
    Yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda inceleme yapılarak bedel tespit edilmesi gerekirken eksik inceleme ile geçersiz rapora göre hüküm kurulması,
    2-Kamulaştırılan taşınmazın üzerinde yapı bulunması halinde bu yapının değeri, değerlendirme tarihi itibarıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı"nca yayımlanan Yapı Yaklaşık Birim Fiyat Listesine göre ve 02.12.1982 gün ve 17866 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan “Yıpranma Paylarına İlişkin Oranları Gösteren Cetvel” esas alınarak yaşına göre yıpranma payı da düşüldükten sonra belirlenir. Dosya içerisinde bulunan yapı kullanma izin kağıdına göre, dava konusu taşınmazın üzerindeki yapının 23 yaşında olduğu anlaşıldığına göre, yıpranma paylarına ilişkin oranları gösteren cetvel dikkate alınarak yapının tespit edilen değerinden %25 oranında yıpranma payı düşülmesi gerekirken, bilirkişi kurulu tarafından denetime elverişsiz biçimde gerekçe gösterilmeden %20 oranında yıpranma payı düşülmesi suretiyle fazla değere hükmedilmesi,
    Doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi