3. Hukuk Dairesi 2016/7574 E. , 2017/2265 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki nafaka artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı dava dilekçesinde, velayeti kendisinde olan ... için 160 TL ve Mehmet Metehan için 150 TL olarak belirlenen nafakanın yetersiz kaldığını ileri sürerek, halen ödenmekte olan nafakanın dava tarihinden itibaren ... için 400 TL, Mehmet Metehan Kaya için 300 TL"ye yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; Erzin Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi"nin 25.05.2010 tarih, 2009/257 Esas- 2010/158 Karar sayılı iştirak nafakasına ilişkin hükmün 13/09/2010 tarihinde kesinleştiği, bu dava tarihinin 12/01/2012 tarihli olduğu, aradan çok uzun bir süre geçmemiş oluşu, tarafların gelir ve giderlerinde olağanüstü bir durumun sözkonusu olmadığı, mevcut nafaka miktarının bu aşamada yeterli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi neticesinde ise Dairemizin 13.11.2013 tarih ve 2013/13450 E. 2013/15918 K. sayılı ilamı ile ‘’davalının sosyal ve ekonomik durumu araştırılarak, müşterek çocukların ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK"in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alınıp, uygun miktarda artırım yapılarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiğinden"" bahisle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulü ile, müşterek çocuk ... için açılan davanın ilgilinin 18 yaşını doldurmuş olması nedeni ile reddine, müşterek çocuk Metehan Kaya için mahkememizin 25/05/2010 tarih ve 2009/257 Esas 2010/158 Karar sayılı ilamı ile lehine hükmedilen 150,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 300,00 TL"ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı anne ve yargılama sırasında reşit olduğu anlaşılan.... tarafından reddedilen kısma yönelik temyiz edilmiştir.
İştirak nafakası, velayet hakkı kendisine bırakılamayan eşin, velayet hakkı verilen eşe çocuğun bakım ve eğitim giderleri karşılığı gücü oranında yapacağı katkıdır.
Dayanağını TMK" nun 182/2.maddesi oluşturur. Boşanma kararının kesinleşmesi ile hüküm ve sonuçlarını doğurur.
TMK" nun 182/2.maddesine göre; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.
Aynı Kanununun 331.maddesine göre ise; durumun değişmesi halinde, hakim istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.
İştirak nafakası davalarında davacı, küçüğe fiilen bakan anne veya baba, çocuğun velayet hakkı kendisine verilen anne veya baba, velayet haklarının anne ve babadan alınması halinde küçüğe atanan vasi veya kayyımdır. İştirak nafakası, çocuğun ergin olduğu tarihe kadar devam eder. Çocuk ergin olunca iştirak nafakası kanun gereği kendiliğinden sona erer.
Müşterek çocuk...., 11.03.1997 doğumlu olup, 11.03.2015 tarihinde 18 yaşını doldurmuş olup reşittir.
TMK’nun 328.maddesinde: “Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.” hükmü yer almaktadır.
Yukarıda açıklanan TMK.nun 328/1.maddesi uyarınca; kural olarak, ana babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam ettiğinden, davanın devamı sırasında reşit olduğu anlaşılan.... için Mahkemece; küçüğün ergin olduğu tarihe kadarki dönem için uygun miktarda iştirak nafakasına, hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde müşterek çocuk.... lehine açılan davanın ilgilinin 18 yaşını doldurmuş olması nedeni ile reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde müşterek çocuk.... yönünden hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.