17. Hukuk Dairesi 2015/13040 E. , 2018/6915 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili, davalı ...Ş. vekili, davalılar ... ve ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın yaptığı kazada, araçta yolcu olarak bulunan davacıların eşi/ babası ..."in öldüğünü, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacılar için 25.000,00"er TL. destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... şirketi vekili, ölüm olayı nedeniyle kendilerine maaş bağlandığından davacıların tazminat talep haklarının bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla poliçe limitiyle sınırlı biçimde zarardan sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalılar ... ve ... vekili, davaya konu alacakların zamanaşımına uğradığını, ölüm olayı nedeniyle davacılara ... tarafından maaş bağlandığı için davacıların tazminat talep hakkı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 25.000,00 TL. ve Eylül için 12.272,73 TL. destekten yoksun kalma tazminatının (davalı ... şirketi poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, davacı ..."ın fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı ...Ş. vekili, davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 109/2. maddesi gereği olayda uzamış ceza zamanaşımı süresinin uygulanacağı dikkate alındığında, davaya konu kaza bakımından uygulama alanı bulan 765 sayılı TCK"nun 455/2. maddesindeki eylem için zamanaşımı süresinin 10 yıl olmasına ve davanın bu sürede açılmış olmasına; davacılar desteğinin davalı yana ait araçta yolcu olduğu ve kazanın oluşumunda kusuru bulunmadığı da dikkate alındığında, ceza yargılaması kapsamında uzman bilirkişi tarafından oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen kusur raporunun benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına; yargılama aşamasında, hatır taşımacılığına ilişkin herhangi bir savunmada bulunmayan davalılar ... ve ... yönünden, hatır taşıması nedeniyle tazminattan indirim yapılmayışında bir usulsüzlük görülmemesine; desteğin emniyet kemeri takmadığına dair herhangi bir delilin dosya kapsamında olmadığı da dikkate alındığında, müterafik kusur indirimi yapılmayışında bir usulsüzlük bulunmamasına; 5510 sayılı Kanun"un yürürlüğünden önce gerçekleşen davaya konu olayın iş kazası olarak kabul edilmiş olması nedeniyle, ... Başkanlığı tarafından yapılan rücuya tabi ödemenin tazminattan düşülmesinin yerinde bulunmasına; yargılama giderlerinin davanın kabul red oranları dahilinde doğru biçimde belirlenmiş olmasına göre; davacılar vekili ile davalı ... ve ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının, davalı ...Ş. vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
1-Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup davacı yan, davalı ...ye kazayı yapan aracın trafik sigortacısı olması hasebiyle husumet yöneltmiştir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir sorumluluk sigortası türüdür. Bu sebepledir ki, sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlıdır.
Davacılar desteğinin yolcu olduğu ve dava konusu kazayı yapan araç için, davalı ... şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi düzenlendiği; poliçeye göre ölüm halinde kişi başına teminat limitinin 50.000,00 TL. olduğu dosya kapsamı ile sabittir. Davaya konu kazada ölen davacılar desteği ..."nin yakınlarının talep edeceği tazminatlardan, davalı sigortacının bu limitle sınırlı olarak sorumlu olacağı da izahtan varestedir.
Mahkemenin hükme esas aldığı 20.01.2015 tarihli bilirkişi raporunda, davacılar için destekten yoksun kalma tazminatı olarak toplam 147.540,33 TL. hesaplanmış; davacı tarafça ıslah yapılmadığı için taleple bağlı kalınarak 37.272,73 TL. Tazminat hüküm altına alınarak davacı ..."ın fazlaya ilişkin tazminat haklarının saklı tutulmasına karar verilmiştir. Mahkeme tarafından hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda, ... tarafından davacılara ödenen peşin sermaye değerli bedelin güncellenmiş karşılığının tazminattan düşülmesi ile bakiye tazminat miktarlarının saptanması yerinde olmakla birlikte; ... tarafından, eldeki davanın davalılarına karşı açılan rücuen tazminat davasında hükmedilen bedel, davalı ... şirketinin sorumluluğunun belirlenmesinde dikkate alınmadan hüküm tesis edilmiştir.
Davaya konu kaza iş kazası olarak kabul edilip ... tarafından davacılara bağlanan gelirin peşin sermaye değerli karşılığı olan 56.251,00 TL"nin eldeki davanın davalılarından rücuen tahsili için, ... Bakanlığı tarafından açılan davada, ... 2. İş Mahkemesi"nin 2007/478 Esas ve 2009/423 Karar sayılı dosyası üzerinden, ... lehine 56.251,00 TL. rücuen tazminata karar verildiği; kararın kesinleşme bilgisinin dosyada yer almadığı görülmektedir. Anılan bu davada davalı ... şirketi aleyhine de hüküm kurulduğu dikkate alınarak davalının sorumluluğunun belirlenmesi gerekir.
Açıklanan tüm bu nedenlerle; davalı sigortacının düzenlediği ... poliçesindeki limitle sınırlı biçimde davacıların zararından sorumlu olduğu ve bu limitin kaza tarihi itibariyle 50.000,00 TL. olduğu; davacılara ...
tarafından ödenen PSD"li rücuya tabi gelirin davalı yandan rücuen tahsili amacıyla açılan davada, davalı sigortacının teminat limitinin de üzerindeki bedel için rücuen tazminata karar verildiği; davalı yanın mükerrer ödemesinin önüne geçilmesi bakımından, ... rücu dosyası ile poliçe teminat limiti dikkate alınmak suretiyle, davalı ... şirketinin zarardan sorumluluğunun belirlenmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
3-Davalı ...Ş. vekili, yargılama sırasındaki savunmalarında, sigortalı araçta yolcu olan davacılar desteğinin hatır için taşındığını ileri sürerek tazminattan indirim yapılmasını talep etmiş olmasına rağmen, bu savunma üzerinde durulmadan karar verildiği görülmektedir.
Kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun "tazminatın tayini" başlıklı 43. maddesinde (6098 sayılı TBK"nun 51. md.); hakimin, tazminatın kapsamını, durumun gereğine ve özellikle kusurun ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş; "tazminatın tenkisi" başlıklı 44. maddesinde (TBK"nun 52. md.)ise; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olduğu yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırdığı takdirde hakimin, tazminatı indirebileceği veya tamamen kaldırabileceği açıklanmıştır.
Somut olayda; davacılar desteği ile davalı sürücü ..."ın arkadaş olduklarının ceza dosyası kapsamındaki ifadelerden anlaşıldığı ve arkadaş olan davalı sürücü ile destek arasında bedel ödenerek yapılan bir taşıma olmayacağı dikkate alınarak olayda hatır taşımacılığı bulunduğunun kabul edilmesi ve 818 sayılı BK"nun 43. maddesinin (6098 sayılı TBK md. 51) uygulanıp uygulanmayacağının hükümde tartışılması ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
4-Davacı taraf, davaya konu ettiği maddi tazminat için, kaza tarihinden itibaren faize karar verilmesini istemiş; mahkemece de, tüm davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmiştir.
Haksız fiil faili olan sürücünün eylemi sonucu oluşan zararla ilgili, araç işleteninin sorumluluğunu teminat altına alan trafik sigortacısının, 2918 sayılı ..."nun 99/1. maddesi ile ... Genel Şartları"nın B.2. maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalı sigortacının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı
tarafın, davadan önce başvurusunun bulunmadığı durumda ise, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir.
Bu durumda mahkemece; davacı tarafın davadan önce davalı ... şirketine başvuruda bulunulduğu yönünde bir iddiasının bulunmadığı ve dosya kapsamında bu yönde delil de bulunmadığı gözetilmek suretiyle, davalı sigortacı yönünden hüküm altına alınan tazminat için dava tarihinden temerrüt faizine karar verilmesi gerekirken kaza tarihinden faizin işletilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekili ile davalı ... ve ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının, davalı ...Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA;
aşağıda dökümü yazılı 8,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan, aşağıda dökümü yazılı 1.909,05 TL kalan onama harcının davalılar ... ile ..."dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...ye geri verilmesine 09/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.