Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15346
Karar No: 2016/2880
Karar Tarihi: 16.03.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/15346 Esas 2016/2880 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/15346 E.  ,  2016/2880 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen davad.... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15/10/2015 tarih ve 2014/675-2015/730 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, davalıların, müvekkilinden yatırılan paranın tamamının geri alınabileceği ve karşılığında yüksek oranda faiz verileceği garantileri ile ".... Taahütname" ve ..."ye ait bir adet tahsilat makbuzu karşılığı 31.000,00 CHF tahsil ettiğini, davalı ..."ın....Grubu tüm şirketlerin ve..."de kurulu...."nin yönetim kurulu başkanı olduğunu... şirketlerin genel olarak birbirine ortak olup yönetim kurulu üyelerinin aynı olduğunu, malvarlıklarının birbirine karıştırıldığını, hukuka aykırı faaliyetlerini bu grift şirketler topluluğu yapısında gizlediğini, yurt dışında kurulan şirketlerin Türkiye"deki... şirketlerin uzantısı olduğunu, yurt dışında sermaye toplayarak grubun diğer şirketlerine kredi sağlamak amacıyla kurulduğunu, davalı ..."ın kurduğu bu sistemle binlerce yatırımcıyı dolandırarak haksız çıkar sağladığını, tüzel kişilik perdesinin aralandığını ileri sürerek, 31.000,00 CHF"nin faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, zamanaşımı def"i, hak düşürücü süre itirazında bulunmuş, dava dilekçesinde..."de kurulu bulunan şirkete ortak olduğu belirtildiğinden müvekkilerine husumet yöneltilemeyeceğini, davacının müvekkili şirketin ortağı olmadığını, müvekkili ... hakkında ileri sürülen iddiaların dayanağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, davalı ......."de şirket ortağı olduğunun bilirkişi kurulu raporu ile sabit olduğu, davalıların haksız fiillerinin yani hata ve hileye yönelik eylemlerine ilişkin iddianın yasal delillerle ispatlanamadığı gibi zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin geçtiği, davalı ...Ş."nin, davacının parasını yatırdığı ... ile aynı çatı altında faaliyet gösteren bağlantılı şirketler olduğu düşünülse bile pay sahibince verilen sermayenin geri isteyemeyeceği, yurt dışında kurulan yabancı şirket ile davacı şirket arasında hukuki bir irtibatın bilirkişilerce tespit edilemediği, davacı tarafça da yabancı şirket ile davalı şirketlerin irtibatlı olduklarına ilişkin bir delil sunulamadığı, davalı ..."ın haksız eylemine ilişkin iddianın yasal delillerle ispatlanamadığı gerekçesiyle, subut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Davacı, yüksek kar payı verilmek ve istenildiği zaman iade edilmek üzere kendilerinden para toplandığını, bu paraların davalı şirkete aktarıldığını, yurt dışı şirket ile davalı şirket arasında bağlantı bulunduğunu ileri sürerek işbu davayı açmış olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda,......"nin...... ile şirketler hukukuna özgü hiçbir ilişkisi mevcut bulunmadığı, sonradan yönetim kuruluna giren ... dışında herhangi bir yönetimsel bağlantının olmadığı, davacının iddiasını "...aahütname" adlı belgeye dayandırdığı, söz konusu belgenin verilmesi ve şirkete ortak edilirken davalıların katkısının ispat edilemediği, yabancı ülkede kurulu bir şirket için davacının yabancı şirkette ortaklığının bulunup bulunmadığının dosyadaki belgelerden tespit edilemeyeceği, ...."nin ikraz sözleşmeleri karşılığında alacağını Türkiye"de mukim.... şirketlerinin hisselerini devralarak tahsil etmesinin ve Türkiye"de kurulu şirketlere iştirak etmesinin tek başına tüzel kişilik perdesinin bulunduğu ve davacının davalılar ile alacak ilişkisinin tespiti için yeterli olmadığı, hileye ilişkin iddiaların ise hak düşürücü süre nedeniyle dikkate alınamayacağı bildirilmiş, mahkemece de bu bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş ise de, söz konusu bilirkişi raporunda, bu açıklamalar dışında aynı zamanda, yabancı devlet kurumu raporlarında Avrupa ülkelerinde toplanan fonların doğrudan Türkiye"ye aktarıldığı, kayıt dışı sermayenin Türkiye"deki... hisseleri ile değiştirildiği,..."nin yatırım stratejisi bulunmadığı, şirket ortaklarının mali yatırımlar ile ilgili bilgi ve deneyimleri bulunmadığı, kar dağıtımı yapılmadığı,... varlığının .... Grubuna kredi vererek bilinçli olarak azaltıldığı, kredi ve iştiraklerin muhasebe defterine usulüne uygun kaydedilmediği açıklanmış olup bilirkişi heyetince yasal defter ve belgeler ile kredi sözleşmeleri ve ikraz sözleşmeleri incelendiğinde de... ile ikraz sözleşmesi düzenleyen şirketlerin yüklendikleri borçları için herhangi bir geri ödemede bulunmadıkları, borçlarını hisse senetleri ile takas etmek suretiyle kapattıkları tespit edilmiştir.
    Bu durumda, davalıların yurt dışında kurulu şirket adına para toplayarak bu paraları .... şirketlere aktardıkları iddia olunup dava, organize bir haksız fiilerinden kaynaklanan alacak(istirdat) davası olduğuna ve gerek yabancı devlet kurumları raporları gerekse bilirkişi incelemesiyle.... ile Türkiye"de muhkim.... şirketler arasında ikraz sözleşmeleriyle Türkiye"deki muhkim .... şirketlere para akışı sağlandığı sabit olduğuna göre, artık bu aşamadan sonra davacının zararından davalıların haksız fiil hükümleri uyarınca sorumluluklarının bulunup bulunmadığı üzerinde durularak, haksız fiil, hile ve aldatma olgusunun tespiti yapılırken...,...,... raporları, davalı şirketin yöneticileri hakkındaki ceza dosyaları, bu dosyalardaki tanık beyanları da nazara alınarak, her bir davalının hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi ve davalıların zamanaşımı def"inin de buna göre değerlendirilmesi suretiyle oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar vermek gerekirken, yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 16/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi