16. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/14309 Karar No: 2017/6196 Karar Tarihi: 06.10.2017
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/14309 Esas 2017/6196 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2015/14309 E. , 2017/6196 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında ... İlçesi, .... Mahallesi çalışma alanında bulunan 264 ada 7 ve 300 ada 2 parsel sayılı 490.70 ve 1.529,39 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 264 ada 7 sayılı parselin kullanıcısının bilinemediği şerhi yazılarak Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, taşınmazların "çalılık" niteliği ile tespit edildiği belirtilerek ve çekişmeli taşınmazlardan 264 ada 7 parsel sayılı taşınmaz hakkında ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 29.07.2009 tarih ve 2008/417 Esas, 2009/34 Karar sayılı ... ve... adına olan tapusunun iptaline, taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tesciline ilişkin 30.09.2009 tarihinde kesinleşen ilam esas alınmak suretiyle orman içi açıklık niteliğindeki taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla kazanılamayacağı gerekçesiyle yazılı karar verilmiştir. Ne var ki, bahsi geçen mahkeme ilamı kesinleştikten sonraki tarihte (27.12.2013 tarihinde) taşınmazlar hakkında 3402 sayılı Kadastro Kanunu"na 5831 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile eklenen Ek-4. madde gereği kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenmiş ve askı ilan süresi içerisinde eldeki dava açılmıştır. Dava, taşınmazın aynına yönelik olmayıp, Ek-4. maddede belirlenen kullanım koşulunun lehine gerçekleştiği iddiasına yönelik olduğuna göre çekişmeli taşınmazlar başında mahalli bilirkişiler ve taraf tanıklarının katılımı ile yöntemince keşif yapılarak, çekişmeli taşınmazlar üzerinde zilyetlik bulunup bulunmadığı, zilyetlik var ise ne kadar zamandır, ne şekilde, kimlerin fiili kullanımında olduğu hususları sorulup, gerektiğinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilmeli, bundan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu husus göz ardı edilmek suretiyle ve davanın nitelendirilmesinde hataya düşülerek yazılı gerekçe ile karar verilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 06.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.