Dolandırıcılık suçundan sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükümleri sanık ... müdafisi ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Her ne kadar karar başlığında 01.06.2007 olarak yazılmışsa da, suç tarihinin katılanlar ile sanıkların iletişim kurup aracın satımının gerçekleştiği 28.05.2007 olduğu tespit edilerek yapılan incelemede; 5237 sayılı TCK"nın 7. ve 5252 sayılı Kanunun 9.madde hükümleri karşısında; sanıklara yüklenen "dolandırıcılık" suçunun kanunda gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırı itibariyle tâbi olduğu aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı süresinin, suçun işlendiği 28.05.2019 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış olup, sanık ... müdafisi ve sanık ...’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanıklar hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nun 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE, 18.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.